Saadet Partisi (SP) Antalya İl Kadın Kolları Başkanı Zübeyde Güler, Çiftçiler Günü ile ilgili açıklamalarda bulundu. Güler, resmi rakamlara göre hem tarım alanlarındaki hem de çiftçi sayısındaki azalmanın vatandaşları zor durumda bıraktığını ifade ederek, iktidarın çiftçilerin sorunlarına derman olacak adımları atması için çağrıda bulundu.
'Çiftçiye derman olun'
'Çiftçiye derman olun'
“Toprak ve tarım yüzyıllardır insanı ve tarihi
biçimlendirmektedir. Tarımsal üretim sayesinde büyük medeniyetler kurulmuş,
yine tarımsal üretimin azalmasıyla büyük medeniyetler felakete uğramıştır”
diyen Güler, “Bugün de tarihtekine benzer bir şekilde toprağı ekenlerin tüm
insanlığı biçimlendirmekte olduğunu görüyoruz. İşte bu nedenle toprağa verilen
emek insan yaşamında ve ülke kalkınmasında büyük önem arz ediyor. Ancak
maalesef toprağa ve toprağı işleyen çiftçilere hak ettiği değerin verilmediğini
üzülerek ifade etmek zorundayız” dedi.
Güler, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Anadolu’nun doğusundan batısına kadar her
karışında eşsiz bir tarım potansiyeli mevcut. Ancak bu potansiyele rağmen
Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, Türkiye’de 2009 yılında 1 milyon 16 bin
692 çiftçi varken, bu sayı 2021’in Haziran ayı itibarıyla 541 bin 346’ya düştü.
Orman Bakanlığı verilerine göre ise tarım arazilerinde de ciddi ölçüde azalma
gözlenmektedir. 500 küsur bin kişinin 85 milyonu besleyebilecek bir üretim
kapasitesini karşılaması mümkün değildir.”
“ACİLEN ÖNLEM ALINMALI”
Türkiye’nin ve Antalya’nın giderek tarım alanında dışa
bağımlı bir hale geldiğini vurgulayan Güler, özellikle fiyatlarda yaşanan
artışın sebebinin dışa bağımlılık olduğunu belirterek, “Ülke içerisinde
tarımsal üretim kapasitemizin giderek azalması gıdada dışa bağımlılığımızın
artmasına neden olacak su götürmez bir gerçektir. Şu anda gıda fiyatları
noktasında bu bağımlılığın olumsuz etkilerini görüyoruz, yaşıyoruz ne yazık ki.
Bu açıdan bakıldığında tarım, acilen önlem alınması gereken çok ciddi bir
güvenlik meselesi haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.
Ekonomik kriz ile birlikte tarım alanında sorunların daha
da arttığını belirten Güler, “Korona virüs salgını öncesinde başlayan ve
salgınla daha da derinleşen ekonomik krizde tarım sektörü ciddi hasar almıştır.
Uygulanan yanlış tarım politikalarının ve kuraklık gibi mevsimsel faktörlerin
etkisiyle zor günler geçiren çiftçimiz, yüzünü devlete çevirmiş fakat ne yazık
ki iktidar çiftçimizin derdine derman olacak desteği bu süreç içerisinde de
sağlayamamıştır” dedi.
"STRATEJİK SEKTÖR" TEKLİFİ
Güler, tarım ve hayvancılığın "Stratejik
Sektör" ilan edilmesi gerektiğini ifade ederek açıklamasında şu ifadeleri
kullandı: “Tarım ve hayvancılık stratejik bir sektör olarak ilan edilerek
tarımsal girdilerde uygulanan vergi ve faizler kademeli olarak kaldırılmalı,
çiftçilerimiz krediye mahkum edilmemelidir. Mevcut borçları için faiz tamamen
sıfırlanarak borcun büyüklüğüne göre 3 ile 5 yıl aralığında
taksitlendirilmelidir. Gübre, tohum, elektrik ve su faturası gibi tüm
girdilerde çiftçiye destek olunmalı, zamanında ve uygun fiyatlar ile tedarik
edilmelidir. Aşırı fiyat artışının önüne geçilmeli, ürün girdi paritesi
kurularak çiftçi geliri garanti altına alınmalıdır. Her şartta gübre, ilaç,
yem, motorin tedarikçisi ve üreticisi kazanç sağlarken tüm risk çiftçiye
kalmaktadır. Tarımda ithalat değil, üretim esas alınmalıdır. Doğru
desteklemeler ile gerçek üreticilerin desteklenmesi sağlanmalıdır. Mevcut
destekleme modeli üretimi ve üreticiyi desteklemekten çok uzaktır. Kuraklık,
dolu, sel gibi doğal afetlerde üretici yalnız bırakılmamalı, TARSİM Sigortası
teşvik edilmeli, küçük üreticiler için poliçe bedeli Hazine’den
karşılanmalıdır. Asli vazifesinden uzaklaştırılarak sermaye transferine aracı
yapılan, hükümetin medya üzerindeki tahakkümünü güçlendirmek için büyük
holdinglere verdiği krediyi henüz geri alamayan Ziraat Bankası, isminin hakkını
vermeli ve çiftçimize gerçek manada ve yeterli miktarda destek olmalıdır.
Tarımsal kredilerin tarım dışında kullanımının önüne geçilmeli, gerçek üretici
desteklenmelidir. KOSGEB başta olmak üzere ilgili kurumlar tarafından tarım ve
hayvancılık için verilen mali destek ve hibelerin takibi sıkı bir şekilde
yapılmalı, üretim dışında kullanılmasının önüne geçilmelidir.”
Çiftçilerin desteklenmesi gerektiğine vurgu yapan Güler,
Saadet Partisi’nin çiftçilerin yanında olduğunu belirterek, “Tarım sektörü bir
ülkenin güvenlik meselesidir, can damarıdır. Çiftçilerin desteklenmesi ve
teşvik edilmesi ülke ve insanımız için hayati öneme sahiptir. Saadet Partisi
olarak her zaman çiftçilerimizin yanında olduğumuzu tekrar dile getiriyor ve
tarım sektörünün asla ihmal kabul edemeyeceğine dikkat çekmek isterim” diye
konuştu.
Haber Merkezi