Tarım ve Orman Bakanlığı’nın uzun bir süre sonra açıkladığı ‘İnsan sağlığını tehdit eden’ ve ‘Taklit tağşiş’ ürünleri yayınlamasının ardından kamuoyunda büyük tartışmalar başladı. Bir çok üreticinin, maliyetlerden kaçınmak ve kar etmek amacıyla toplum sağlığını tehdit eden ürünlerin tespiti sonrası üreticilere kamuoyundan tepki geldi. Bakanlığın uygulaması ile ilgili Akdeniz Gerçek’e değerlendirmelerde bulunan Gıda Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Manavoğlu, “Tarım ve Orman Bakanlığı bu uygulamaya 2012 yılında başladı ve belli dönemlerde yapılıyordu. Biz her zaman tespit edildikten sonra kısa bir süre içerisinde kamu paylaşılmasını istiyorduk. En son Mart 2022’de bu açıklama yapılmıştı. 2.5 yıl sonra tekrardan veriler kamuoyuyla paylaşıldı. Bakıldığında ciddi bir süre. 2022-2023 yılına ait sonuçlar da var. Bu geçen süre zarfında tüketiciler bu firmalardan ne yazık ki alışveriş devam ettiler. Burada firmalar haksız kazanç elde etti, bu ürünleri tüketenler sağlık riskiyle sağlık tehdidiyle karşı karşıya kaldı geçen sürede” dedi.

VATANDAŞ HEM MADDİ HEM SAĞLIK YÖNÜNDEN MAĞDUR

Başkan Ali Manavoğlu, “Ürünler masum gibi gözükebilir ancak pul biberin içerisinde bile gıda boyası var. Minik bir gıda boyası alerjik reaksiyonlardan tutun belli yaşın altındaki çocuk grubunda ileride nörolojik psikolojik sonuçların olabileceği bir hastalıkla ortaya çıkma ihtimali oluşuyor. Bazı ürünlerde kalp krizi tetikleyici ilaç etken maddelerinin kullanılması ortada. Bu maddelerin hepsinin de sağlık tehditlerinin kanıtlandığı da görülüyor. Bakanlık artık bundan sonra internet sitesinde güncellemeye giderek düzenli olarak paylaşımlarını yapacak. Bakanlık kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla güzel bir adım attı. Geniş yelpazede ciddi bir ürün skalası var. Birçok üründe karşımıza olumsuzluklar çıkıyor. Bu üretimlerde etik ilkeler ciddi şekilde çiğnenmiştir. Hem tüketiciyi aldatma hem tüketicinin sağlığını riske atma durumu var. Siz keçi sütünden peynir alıyorsunuz ama içinde keçi sütü yok. Daha fazla para ödüyorsunuz ama bunun karşılığını alamıyorsunuz” dedi.

CAYDIRICI CEZALAR VERİLMELİ

Başkan Manavoğlu, “Taklit ve tağşiş listesi gıda güvenliği ile ilgili kısmı budağının görünen yüzü. Arkasına baktığınızda toksik bulaşanlar, kimyasallar, uygunsuz mikroorganizma sonuçları gibi sonuçları biz göremiyoruz. Bunlar yayınlanmıyor. Bu noktada ciddi denetimler yapılıyor ama veriler paylaşılmıyor. Bu verilerde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından paylaşılmalı. Tüketici bile bile hileli ürünlere yönelebiliyor. Dünyada gıda enflasyonu düşme eğilimde iken Türkiye’de maalesef artışta. Bu durumda tüketicinin alım gücü oranında kötü ürünlere yönelme eğilimi gösteriyor. Burada tabi ki tüketiciyi suçlamak olmaz ama devletin özellikle dar gelirli kesime en temel ihtiyaç olan beslenme ihtiyacında adım atması gerekiyor. Bu noktada firmalara caydırıcı cezalar uygulanmalı. Bunla alakalı belli bir yönetmelik çıkarmışlardı. İlkinde para cezası, ikincisininde daha yüklü bir para cezası üçüncüsünde ise hapis cezası ile karşılaşması gibi bir uygulamaya gidilmişti. Bunun uygulanması içinde paylaşımların daha sık yapılması gerekiyordu. Bakanlık bu noktada adım atmış oldu” dedi.

KAYIT DIŞI İŞLETMELER DENETLENMELİ

Başkan Manavoğlu, “Arsenik, bulaşanlar, toksik bileşiklerin ürünlerde olup olmadığı testleri Bakanlık tarafından yapılıyor ama veriler kamuoyuyla paylaşılmıyor. Biz bu verilerin de açık şekilde paylaşılması gerektiğini düşünüyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı uzmanlardan görüş almak istiyor ve sık sık görüşmeler yapıyor. Mutlaka odadan da görüş isteniyor. Bu zamana kadar Antalya’da Tarım İl Müdürlüğü birçok noktada odayla dirsek temasındalar. Bakanlık güzel adımlar atıyor ama biz bunun biraz daha üstünü bekliyoruz. Türkiye’de 7 bin 500- 8 bin arasında gıda kontrolörü var. Bu sayının daha da arttırılması, gıda denetimlerinin daha etkin ve daha fazla yapılması için personel istihdamının gerekli olduğunu söylüyoruz. Kayıtlı onaylı işletmeler denetleniyor ama kayıt dışı merdiven altı imalathanelerin tespiti ile ilgili çalışmaların yapılması gerektiğini vurguluyoruz. Tarım Orman Bakanlığı gerekli işlemleri yapıyor ama biz açıklanan listelerin yanında kimyasal olumsuzlukların, mikrobiyolojik olumsuzlukların da kamuoyuna açık ve şeffaf şekilde açıklanması gerektiğini düşünüyoruz” diyerek açıklamasını tamamladı.

Muhabir: Arda Kır