2005 yılında 200 liraya 140 Euro alabiliyordunuz.
2025: 200 Türk Lirası eşittir 4,27 Euro...
Yangın söndürme uçak sayısı
Yunanistan: 40 Türkiye: 10
Cumhurbaşkanı uçak sayısı
Yunanistan: 1 Türkiye: 13...
Taksim’de birkaç gün önce Anayasal suç işlendi ve “Kahrolsun Laiklik, Yaşasın Şeriat” naraları atıldı...
ALMANYA TÜRKİYE'Yİ KISKANIYOR MU?
25 Haziran 2025 ; Sanatçı Mustafa Sandal: Sayın Cem Küçük, Almanya'da domates 20 euro demiş. Cumartesi konser için Münih'teyim. Söz, sizin için pazara uğrayıp domatesin kilosunu kontrol edip paylaşacağım burada. Belki de haklıdır, gidip yerinde görmek lazım. (...) Konserin ertesi günü Münih'te marketleri gezdim. Domatesin kilosu 1 Euro. En pahalı organik domatesi ise 5,99 euro! 20 euro'ya rastlamadım.
Fi Yapı AŞ’nin iflasına karar verildi. Şirketin teslim edemediği yaklaşık 4 bin daire ve dükkân bulunuyor. Mahkeme kararına şirket avukatları itiraz etti.Türkiye’nin önde gelen inşaat firmalarından biri olarak 2000’li yıllarda öne çıkan Fi Yapı İnşaat AŞ hakkında mahkemeden iflas kararı çıktı. Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, şirketten daire satın alan iki kişinin başvurusuyla görülen davada 12 Haziran 2025 tarihinde şirketin iflasına hükmetti.
MEHMET ŞİMŞEK'İN ELİ VATANDAŞIN CEBİNDE!
Yüzde 24,6’lık doğal gaz zammı için neden 1 Temmuz beklendi?
Hesap ince!
Bu zam 6 aylık enflasyona yansımasın ve böylece işçi, memur ve emekli üç kuruş fazla almasın diye. Mehmet Şimşek'in yeni marifeti! EYVAH EYVAH !
2 Temmuz 2025 itibarıyla:
Konutlara %24,6
Sanayiye %7,86 doğal gaz zammı geldi.
T.C. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK):
“Bütçe hedefleri doğrultusunda...”
Hedef: Vatandaşın cebi!
SEDAT BOZKURT: "AKP'NİN OYU DÜŞMÜYOR!"
Gazeteci Sedat Bozkurt, 16 firmanın yaptığı seçim anketini paylaştı:
“ Ankete göre; CHP’nin oyu yüzde 33,4, AKP’nin oyu ise yüzde 30,7.
Bozkurt'un yazısı şöyle: "CHP’nin birinci parti çıktığı 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP’nin belediye meclisi oy oranı yüzde 34,48, AKP’ninki ise yüzde 32,42’dir. Başkanlık seçim oranları da 37’ye 35’dir. Ama yerel seçimin farklı dinamikleri nedeniyle başkanlık yerine belediye meclis üyelikleri kıyas için hep sağlıklı veridir. Günlük yaşanan gelişmelere göre AKP ile CHP’nin oy oranı değişiyor. Aralık ayında Suriye meselesi AKP’ye yarıyor, 19 Mart operasyonu doğal olarak CHP’ye.
Ve seçimlere 3 yıl var.Mayıs ayında anket yapan 16 firmanın ölçümlerinin ortalamasına göre CHP’nin oyu yüzde 33,4, AKP’nin oyu ise yüzde 30,7.31 Mart seçim sonuçlarına göre CHP’nin oyu yaklaşık yüzde 1, AKP’nin ise yüzde 2 düşmüş.
Bu farklılık anketlerdeki yanılma paylarına yakındır. Yani bir değişiklik olmadığını da söylemek mümkün.İşte kafa karıştırıcı mesele de burada başlıyor. Memlekete iyi ve yolunda giden hiç ama hiçbir şey yok ama AKP’nin oyu düşmüyor.
O dolmuş yolcularının hoşlanarak dinlediği ve içinde acıdan başka hiçbir şey olmayan şarkılardan birinin içinde gibiyiz.
2005 yılında 200 liraya 140 euro alabiliyordunuz. Şimdi ancak 5 euro alabiliyorsunuz.
TL cinsi kazandığınız paranın da bu süre içinde arttığını söyleyecektir iktidar taraftarları. Çünkü onların her konuya ilişkin kendilerine mantıklı gelen, izledikleri ekranlardan aldıkları emanet cümleler vardır.
Ama matematik mutlaklığı ifade eder. 200, 140’a eşitken neden 5’e eşit hale geldiğini matematikle ifade edebilirlerse ikna olun.
Dünyadaki ilk 500 üniversite arasında Türkiye’den hiçbir üniversite yok.
İlk bindeki sayı da 18’den 11’e düşmüş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “güzel günlerin” yakın olduğunu bir kez daha anlatırken, 2023 seçimlerinden bu yana 2 yıl geçtiğini ve bir ülkenin 30-40 yılda yaşayacağı iç ve dış krizlere bu 2 yılda muhatap oldukları ama bunların hepsini de atlattıklarını açıkladı.
Dünyanın en yüksek 6’ncı enflasyonuna, en yüksek 2’nci yüksek faizine sahip ülke Türkiye.
Ve son 2 yılda iktidarın kendi ürettiğinin dışında bir krize muhatap olunmadı. Memleket uzun süredir her anlamda kötü yönetiliyor. Bu somut bir gerçek. Ama iktidar partisinin oyu dramatik düşmüyor bütün bu olumsuz tabloya karşın.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de “en zoru geride bıraktık” açıklaması yaptı. Son maliye bakanları için bir “nakarattır” bu. Ama bu “en zoru” neden yaşadığımız kısmı hep eksik. Bankalardan kredi alamayanlar çek kullanmaya başladı. Bu da karşılıksız çıkan çek oranını yılın ilk 4 ayında yüzde 50 arttırdı. Sanayide çalışan sayısı da 1 yıl için yaklaşık 1,5 milyon azalmış. Bunlar iktidarın hep dile getirdiği “büyümeyi” sağlayan üretim tarafının olumsuz tablosu.
AKP’nin parti organlarında yapılan toplantılarda anketlerde 2’nci parti çıkmalarının hiçbir anlamı olmuyor, tartışma konusu bile yapılmıyor. Kimse bunu bir panik ya da sıkıntı nedeni olarak görüp gündeme bile getirmiyor. CHP’nin kalabalık mitingleri, Özgür Özel’in performansı da AKP’nin strateji toplantılarının bir gündem maddesi değil. ”
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, “Erdoğan’ın kapsamlı birikimi ve liderliğiyle bir dönem daha Türkiye’ye hizmet etmesinin ülke ihtiyacı olduğunu” söyledi...
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum: “Yeni anayasa konusu Türkiye’nin genel siyaseti için bir pusula, ülkenin iyiliği için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığı tamamen mevcut anayasal düzenlemelerle mümkündür. Türkiye’nin önümüzdeki dönemde güçlü lidere ihtiyacı vardır ve bu durum anayasa değişikliğinden bağımsızdır”
DEVA PARTİSİ GENEL BAŞKANI ALİ BABACAN ZEHİR ZEMBEREK AÇIKLAMALAR YAPTI
"Size topluma sızmış kenelerden bahsetmek istiyorum"
"Her yaz bu ülkede yangın haberleri okuyoruz. Bir de her yaz kene haberleri okuyoruz, biliyorsunuz. Kenenin sebebi belli: Doğanın dengesini bozarsanız, doğa da size karşılığını verir. Fakat bugün ben size topluma sızmış kenelerden, ülkemizi saran, her bir haneye girip kanını emen kenelerden bahsetmek istiyorum. Bu kenenin adı sanal kumar ve bahis. Bu sanal kumar bahis de kene gibi arkadaşlar; bir yapıştı mı bırakmıyor. Maazallah, insanları felakete sürükleyene kadar kanını emen bir kene bu sanal kumar."
Babacan’dan Erdoğan’a kumar eleştirisi: “Kendisine destek veren kankasının kumar oynatmasına izin veriyor”
"Yeşilay, Diyanet uyarıyor fakat iktidardakiler uyuyor demiyorum, kulaklarının üzerine yatıyor. Sanal ortamda 6 firmaya bahis oynatma, 1 firmaya ise kumar oynatma iznini veren bizzat bu hükümet. Bizzat Sayın Erdoğan’ın tercihleriyle ve onun talimatıyla verilmiş izinler. ‘Haberin falan yok’ demesin. Kendisini en çok destekleyen medya kuruluşuna bunun iznini veriyor. ‘Al sen oynat, buradan para kazan’ diyor. Kumara ulaşmayı son derece kolay bir hale getiriyor. Herkesin cep telefonuna bir kumarhane açıyor, yüzlerce kumar makinası yerleştiriyor. Pek çok ülkede sigara ve içki reklamı yapmak yasaktır. Türkiye’de de sigara reklamı yasak, içki reklamı yapmak yasak. Ancak, kumar reklamı yapmak serbest. Niye? Çünkü menfaat. Basın kuruluşlarıyla kendisine destek veren kankasının hem kumar oynatmasına izin veriyor, hem de bu kumarın reklamını yapmasına izin veriyor."
''Hadi açıktan söylerseniz, hemen kellenizi uçururlar anladık da hiç olmazsa kapalı toplantılarda dillendirin''
"(Kumar sitesi reklamının dövizini kürsüden göstererek) Bu reklam, bugün Türkiye Cumhuriyeti’nde muhafazakar kimliği ile bugüne kadar kendisini bir şekilde siyaset sahnesinde tutmuş, dinimizin kutsallarını sürekli istismar etmiş bir Cumhurbaşkanı’nın yönettiği bir ülkede oluyor. Şu hale bakın. Sayın Erdoğan bunu duy, gör. Bu senin tek yetkili olarak yönettiğin ülkede oluyor. Kumarın uyuşturucudan farkı yok. Reklamlar, gençler internette dolaşırken karşılarına çıkıyor. Sayın Erdoğan’a soruyorum, kumarın reklamı neden serbest? Niye izin veriyorsun buna. Cevap yok. Menfaat, menfaat, menfaat. Çünkü kankalarından sigara üreten yok. İçki üretenlerden kankası yok. Ama kumar oynatanlardan kankaları var. Sadece Erdoğan’a değil, partisine sesleniyorum. İçinizde bir tane vicdan sahibi yok mu? Hadi açıktan söylerseniz, hemen kellenizi uçururlar anladık da hiç olmazsa kapalı toplantılarda dillendirin bunu. Sayın Erdoğan’a benim gösterdiklerini göstermeye cesareti olan hiç kimse yok mu AK Parti teşkilatı içerisinde? Biz, bu milletin çocuklarının hayatlarının karartılmasına, devlet izniyle uyuşturucu promosyonu yapılmasına izin vermeyeceğiz."
"Tam gaz israfa devam ediyorsun"
"Geçtiğimiz günlerde Sayın Erdoğan yine hepimizi hayrete düşürecek bir cümle kurdu. Aynen aktarıyorum. Diyor ki: ‘Ekonomi programımız kararlılıkla ilerliyor. Ekonomide kendimiz bedel ödedik ama milletimize bedel ödetmedik’ Allah Allah. Sayın Erdoğan, ‘Kendimiz bedel ödedik’ diyorsunuz. Siz hangi bedeli ödediğinizi bir söyleyin. Hayat standartlarından ne kaybettin, nerede hangi tasarruflarını yaptın, nerede devlet harcamasına dikkat ettin. Bir say. Bir liralık deprem konutunu, 2-3 liraya yaptırıyorsun. Tam gaz israfa devam ediyorsun."
"Asgari ücretlinin ödediği bedeli görmüyor musunuz?"
"Milletimize bedel ödetmedik’ diyorsunuz. Haziran sonunda açlık sınırı 26 bin TL, yoksulluk sınırı 85 bin TL olmuşken, siz asgari ücreti artırmıyorsunuz, 22 bin lirada tutuyorsunuz. Daha dün doğalgaza yüzde 24,6 zam yaptınız. Asgari ücretlinin ödediği bedeli görmüyor musunuz? Enflasyonu üretmek en büyük hırsızlıktır. Enflasyonun sebep olduğu mağduriyeti, yoksulluğu telafi etmemek katmerli hırsızlıktır. Kim ‘ben emekliyim’ dese eşittir, ‘ben fakirim, fukarayım’ demek. Açlık sınırının altında yaşamaya mahkum olan asgari ücretliler, emekliler bedel ödemedi de, yanlış ekonomi politikalarıyla ülkemizi uçuruma sürükleyenler mi bedel ödüyor? Sofrasına en temel gıda maddelerini alamayan asgari ücretliler, emeğinin karşılığını alamayan çalışanlar bedel ödemedi de; karşılıksız para basarak enflasyonu, faizi patlatan, lobilere boyun eğenler mi bedel ödedi? Ne bir iş bulabilen, ne bir yuva kurabilen, artık bir yaşam hayali dahi kuramayan umutsuz gençler bedel ödemedi de; Vergilerle milletin sırtına bindikçe binen, yanındaki menfaat şebekesi haricindeki herkesi fakirleştirenler mi bedel ödedi? Alın teriyle kazandığı maaşını daha çekemeden zamlarla, hayat pahalılığıyla kaybeden memurumuz işçimiz bedel ödemedi de; Koltuklarını korumak için her türlü haksızlığı hukuksuzluğu yapanlar mı bedel ödedi? Siz kimi kandırıyorsunuz? Bu milletin aklıyla, kalbiyle, duasıyla dalga geçmeyi derhal bırakın. Kim ne bedel ödedi, kim bu ağır yükü milletimizin omuzlarına yükledi, en iyi milletimiz biliyor. Bu millet, sabrın kıymetini anlayan, vefanın ne demek olduğunu iyi bilen bir millettir. Ama siz bu sabrı da, vefayı da istismar ediyorsunuz."