Ülkeyi suç bataklığına çeviren, yerli ve yabancı suç örgütleriyle birlikte, mide bulandıran suçları para için işleyen; “insan müsveddelerinin” yaptıkları, hepimizi dehşete düşürmeye devam ediyor!

Çürüme ve yozlaşma o kadar büyük ki, her yerden gelen pis kokular ülke insanlarını boğuyor!

Devletin asli görevleri olan; eğitimi, sağlığı ticari meta haline getirirseniz, üstelik bu görevleri yapanları denetlemezseniz, özel hastanelerin bazılarında böyle çetelerle, bebek de öldürürler para için, hasta da!

Daha neler duyacağız acaba? “Bebek Çetesi”, “Diyaliz Çetesi” yeni duyduklarımız çünkü. Oysa anladığımız kadarıyla, faaliyetleri epey eski! Yani çürümüşlük ve kokuşmuşluk öylesine büyük ki; devlet mekanizmalarında da adamları varmış! Soruşturma yapan namuslu savcıları bile, açık açık tehdit etmeye cüret edebiliyorlar!

Para hırsı belli ki insanlığın önüne geçmiş! Bebekleri bile öldüren bu zalimlere insan demeye dilim varmıyor!

Kadın ölümleri, faili meçhul ölümler, bebek ölümleri, çocuklara tecavüzler, hırsızlık, arsızlık, ahlaksızlık, rüşvet, bütün bunlara cezasızlık, bazılarının suç işleme özgürlüğü varmış gibi hareket etmesi ve kolayca cezadan yakayı sıyırması, şantaj, tehdit, saldırı ve alenen işlenen suçlar, suçluların pervasızlığı, bize toplumdaki ağır çürümüşlüğü, kokuşmuşluğu ve adaletsizliği anlatıyor! Namuslu insanların sokağa çıkmaya korktuğu bir kabus dönemini yaşıyoruz!

Yabancı uyruklu çetelerin, mafyanın, uyuşturucu baronlarının cirit attığı ülkemizde, yerli suçlular yetmiyormuş gibi, bunların bazılarına da vatandaşlık verildiğini duymak, bu suç bataklığının kolayca kurutulamayacağını düşündürüyor herkese!

Suç bataklığı herkesi içine çekmeden, çürüme bulaşıcı olmadan, ülkemiz için, insanlarımız için, çocuklarımızın geleceği için derhal önlem alınmalıdır! Çünkü bu artık bir beka sorunudur!