Büyük bir devlet adamının, dünyanın takdir ettiği dahi bir Başkomutanın, sonsuza dek gönüllerde yaşayacak bir önderin, ölüm yıldönümü geliyor yine! 

Her 10 Kasım’da özlemle andığımız, içimizde yaşattığımız büyük önderimizi, Mustafa Kemal Atatürk’ümüzü, çocuklarımıza anlatacağız gururla, kıvançla. Ondan kalan anıları paylaşmak, hepimize iyi gelecek.

İşte Hilmi Yücebaş’ın kitabında o gün yaşanan bir olay şöyle anlatılıyor:

“Sene 1938, 10 Kasım… İstanbul Üniversitesi’nde saat 9’u 5 geçenin meşum haberi duyulmuş… Bir Alman Profesör var, Hukuk Fakültesi’nde, o da duymuş, şaşırmış.

Derse girsin mi, girmesin mi, bir türlü karar veremiyor. O sırada aklına rektöre müracaat etmek geliyor. Kalkıyor, yanına gidiyor.

Aralarında şu konuşma geçiyor:

‘Efendim, mütereddittim. Acaba ne yapsam?’

Rektör ise şöyle yanıt veriyor:

‘Sizde büyük bir adam ölünce, ne yaparlarsa onu yapın.’

İşte o zaman Alman Profesör, kollarını iki yana sarkıtarak diyor ki:

‘Bizde bu kadar büyük bir adam ölmedi ki…’ “

Ne mutlu bize ki; böyle büyük bir adam, önderimiz oldu. Hala gösterdiği yol da, onun hedeflerine ulaşmak için çabalıyoruz. Ona nankörlük edenlere inat, bütün varlığımızla onu yaşatacak ve çocuklarımıza da anlatacağız. Tüm dünyanın takdir ve hayranlığını kazanan ve dünyaya yüzyılda bir geldiği söylenen o büyük dâhinin, o yüce önderin, kıymetini bilmeyenlere de yazıklar olsun diyorum.