"Her zaman aynı yöne bakamasak da yan yana gelip birlikte aynı havayı kokladığımızı, aynı iklimi yaşadığımızı hissettiren ve birbirimize dokunabildiğimiz bu tür etkinlikleri Mülkiye Antalya olarak önemsiyoruz. Keyifli nice etkinliklerde görüşmek dileğiyle...”.                                            

Bu sözler Mülkiyeliler Birliği Antalya Şube Başkanı Nazire Öztürk’e ait. Antalya'daki Mülkiyeliler uzun sıcak yazın ardından tatlı bir sonbahar Pazar sabahında Konyaaltı'nda bir Mülkiyeliye ait bir otelde kahvaltı ederek hasret giderdiler. Öztürk kahvaltının ardından sosyal medyadaki sayfasından bu paylaşımı yaptı. Otelini açan arkadaşları Müzeyyen Kamaç'a misafirperverliği için teşekkür etti.

Nazire Öztürk kahvaltıda da küçük bir konuşma yapmıştı. Etrafında korkunç savaşlarla çevrelenmiş ülkemizin her yerinde kadın, çocuk, hayvan ve doğa katliamlarının yaşandığını, Mülkiye Antalya olarak bu konularda duyarlı olduğumuzu, kentte yapılan protestolara destek verdiğimizi, ancak tüm bu olumsuzlukların içinde bir araya gelip birbirimize dokunmanın da çok önemli olduğunu belirtmişti.

Öztürk’ün konuşması kısaydı ancak etkileyiciydi. Ülke sorunlarına duyarlı bir Mülkiyeli'den beklenen bir konuşmaydı. Değindiği her sorun toplum olarak canımızı yakan sorunlar arasındaydı. Ülke gündeminde ön sıralarda yer alan sorunlar arasındaydı. Çözüm arayışında olduğumuz sorunlar arasındaydı.   

Mülkiyeliler dediğimiz Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunları. Devlete ve özel sektöre yıllar boyu seçkin kişiler yetiştiren kurum Siyasal Bilgiler Fakültesi. Mezunlarından bir kısmı Antalya'da yaşıyor. Kimi halen aktif görevde kimi emekli. Ortak noktaları vatan sevdası, ülke sorunlarına karşı duyarlılıkları. Kimi zaman öğrenciliklerinden kalma alışkanlıkla sokaklara da dökülüyorlar. 12 Ekim'de yaptıkları gibi.

Ülkemizde son zamanlarda yaşanan kadınlara karşı ayrımcılıkta, şiddette ve cinayetlerde büyük bir artış olduğuna maalesef üzülerek ve isyan ederek tanık oluyoruz. Hukuksal ve sosyal açıdan kadınlar ve kadın hakları mücadelesi üzerinde büyük bir güç kaynağı olan İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılması ve cezasızlık politikalarıyla birlikte hem kadınlık hem erkeklik algısının toplumda çok sorunlu bir hal aldığını, topluma yayılan anlayışın kadınlara karşı giderek sertleştiğini ve kadına yönelik şiddetin arttığını görüyoruz. 

Kadınların yaşam hakkını elinden alan kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddetin ulaştığı en uç noktadır. Yaşam hakkı en önemli insan hakkıdır ve kadın haklarıyla insandır. İnsan hakları ihlali olan kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet kabul edilemez. Şiddetin yanında şiddeti doğuran sebepleri ortadan kaldırmak ve kadın cinayetleri ile etkin mücadele etmek için 6284 sayılı yasanın uygulanması ve 24 Kasım 2011 tarihinde Türkiye tarafından imzalanan ancak 2021 yılında Cumhurbaşkanı imzası ile yürürlükten kaldırılan İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden imzalanması artık bir zorunluluk haline gelmiştir. 

Tüm bu ayrımcılığa, şiddete, cinayetlere dur demek için, hayatlarımızdan, haklarımızdan, hayallerimizden vazgeçmemek için, katillere, tacizcilere, cezasızlığa ve zorbalığa son demek için Mülkiyeliler Birliği Antalya Şubesi 12.10.2024 tarihinde Antalya Kadın Platformu’nun düzenlediği basın açıklamasına ve yürüyüşe katıldı.

Mülkiyeliler de "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz derken annesiyle birlikte yürüyüşe katılan ‘ama ben çok korkuyorum’ diyen küçük kız çocuğu için mücadeleye devam edeceğiz" dediler.