Diyabet konusunda yapılan son araştırmalara göre, hızla artan obezite ve sağlıkta yaygınlaşan eşitsizlikler nedeniyle dünya çapında diyabet hastalarının sayısı 2050 yılına kadar iki katından fazla artarak 1,3 milyarı aşabilir.
2021 yılı verilerine göre dünyada 529 milyon diyabet hastası var. 2010'da 326 milyon olan bu sayının 2050'de 1,3 milyarı aşacağı öngörülüyor. Önümüzdeki 30 yıl içinde hiçbir ülkenin diyabet oranında düşüş görülmesi beklenmiyor.
Washington Üniversitesi Sağlık Ölçüm ve Değerlendirme Enstitüsü'nün yaptığı araştırmanın bulguları tıp dergisi Lancet'te yayımlandı.
Türkiye'de 10 milyondan fazla diabet hastası var...Diabet hastası olduğundan habersiz insanlarımız var...
Bir diabet hastası olan Haluk Levent her insana, hepimize yararlı olabilecek çok değerli sağlık tavsiyeleri vermişti:
Önemli !!! (Kendimle ilgili)
Geçen yıl 24 Mayıs günü kan değerlerimi ölçtürmüştüm hastahanede.
Çünkü çok şikayetim vardı.
Açlık kan şekeri 341 Hba1c 13.5 çıkmıştı.
Evet yanlış görmüyorsunuz.
Maalesef öyleydi.
Bir yıldır sağlıklı beslenme ve full spor sonucunda değerler bayağı düştü ama yeterli değil.
Çünkü spor da yapsan sağlıklı da beslensen eğer hayatında stres varsa şekeri tetiklediğini söyledi doktorlarım.
Ve bugün uzun toplantılar sonucu kararlar aldık.
Bir müddet sosyal medyadan da uzak durmamı söylediler.
Evet sosyal medyanın da bende stres oluşturduğunu düşünmüşler.
(Doğru düşünmüşler😊)
2
"Türkiye, diyabet sıklığında Avrupa'da ilk sırada"
"Diyabet hastalarında ağız kuruluğu, sık idrara çıkma, halsizlik, bulanık görme ve istemsiz kilo kaybı gibi belirtiler en sık karşılaşılan sorunlar arasında yer alıyor"
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Alper Sönmez, "Avrupa'da diyabet sıklığı en yüksek olan ülke konumundayız. Türkiye'de her iki diyabetli bireyden biri diyabetli olduğunun farkında değil" dedi.
Güven Hastanesi, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü kapsamında "Hareket Et, Diyabeti Yok Et" başlıklı seminer düzenledi. Hastanenin 14 Mart Salonu'nda gerçekleşen seminere, çok sayıda davetli katıldı. Diyabetle mücadelede bilgi paylaşımı ve sağlıklı yaşamın önemi üzerine gerçekleştirilen etkinlikte, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Mustafa Cesur açılış konuşması yaptı. Seminerde, Türkiye'de diyabetin güncel durumu, diyabet belirtileri ve teşhis yöntemleri, komplikasyonların yönetimi, sağlıklı beslenmenin önemi ve diyabet takibinde güncel teknolojiler gibi önemli konular ele alındı.
"Her iki kişiden biri diyabetli olduğunu bilmiyor"
Prof. Dr. Alper Sönmez, Türkiye'de diyabetin güncel durumu hakkında çarpıcı veriler paylaşarak, "Avrupa'da diyabet sıklığı en yüksek olan ülke konumundayız. Türkiye'de her iki diyabetli bireyden biri diyabetli olduğunun farkında değil. Diyabet obezite, hipertansiyon ve dislipidemi gibi birçok sağlık sorunuyla birlikte görülüyor. Diyabet hastalarının yüzde 60'ı obez, yüzde 70'i hipertansif ve yüzde 95'i ise kan yağları yüksekliği yaşıyor. Bu tablo, diyabetle mücadelede yaşam tarzı değişikliklerinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor" dedi.
"Sık idrara çıkma, istemsiz kilo kaybı haberci olabilir"
Doç. Dr. İbrahim Demirci, seminerde yaptığı konuşmada diyabetin temel belirtilerine dikkat çekerek, "Diyabet hastalarında ağız kuruluğu, sık idrara çıkma, halsizlik, bulanık görme ve istemsiz kilo kaybı gibi belirtiler en sık karşılaşılan sorunlar arasında yer alıyor" dedi. Ayrıca diyabet tanısının önemine değinen Dr. Demirci, "Açlık kan şekeri, tokluk kan şekeri ve Tip 1 ve Tip 2 diyabetini teşhis etmek ve diyabetinizi ne kadar iyi yönettiğinizi izlemek için kullanılan yaygın bir kan testi olan HbA1c ölçümleriyle diyabetin tanısını netleştirebiliyoruz. Bu testler sayesinde diyabetin erken teşhis edilmesi, hastalığın yönetiminde büyük bir avantaj sağlıyor" diye konuştu.
"Yoğun stres diyabet yönetimini zorlaştırıyor"
Uzman Klinik Psikolog Gözdem Özdem Akaydın, seminerde stresin diyabet hastaları üzerindeki etkilerini ele alarak, şunları söyledi:
"Stres, kişinin bedensel ve zihinsel sağlığını doğrudan etkileyen bir faktör. Özellikle diyabet gibi kronik hastalıklarda stres yönetimi büyük önem taşıyor. Stres seviyesinin yüksek olduğu durumlarda bedenimizin çeşitli tepkiler verdiğini gözlemliyoruz. Yüksek stres, kan basıncını ve kan şekerini artırarak diyabet yönetimini zorlaştırabilir."
"Haşlaması 76, cips formu ise, 568 kalori"
Uzman Diyetisyen Serap Güzel, diyabet tedavisinde beslenmenin rolünü vurgulayarak, "Diyabet yönetiminde karbonhidrat tüketimi büyük önem taşır. Kan şekerini ani yükselten besinlerden kaçınılmalı, porsiyon kontrolüne dikkat edilmelidir. Özellikle karbonhidrat kaynakları arasında patates gibi yüksek glisemik indeksli gıdalara dikkat edilmelidir. 100 gram patates 76 kalori içerirken, kızartıldığında bu değer 308 kaloriye, cips formunda ise 568 kaloriye çıkarak diyabet yönetimini zorlaştırabilir" dedi.
Etkinlik süresince katılımcılar için ücretsiz şeker ölçümü hizmeti de sunuldu. Diyabetin erken teşhisi ve önlenmesi açısından büyük önem taşıyan bu uygulama, katılımcılar tarafından ilgiyle karşılandı. Seminerin sonunda gerçekleşen soru-cevap bölümünde, katılımcılar diyabetle ilgili merak ettikleri soruları uzmanlara yönlendirme fırsatı buldular. (DHA)
3
Hayat yolculuğuna altı sıfır yenik başlayan insanlardan birinin gerçekten yaşanmış öyküsü: Saving Mr. Banks
Helen Lyndon Goff hayat yolculuğuna altı sıfır yenik başlayan insanlardan biriydi...Kendine bile faydası olmayan anne babası vardı...Buna rağmen 96 yıllık yaşamına büyük başarılar sığdırmayı başardı...
Helen Lyndon Goff'un, ayyaş, ezik, eşine ve çocuklarına karşı sorumluluklarını yerine getiremeyen,asla çocuk sahibi olmaması gereken babası vardı; akıl sağlığı bozuk, dengesiz bir adamla yaptığı temelsiz evliliğin ruhsal sağlığını bozduğu ve bu nedenle kendini öldürmeye kalkışan anneye sahipti...Buna rağmen iradenin azmin zaferinin kitabını yazdı...
Ölümsüz bir yazarın hüzünlü, dramatik, acı ve keder yüklü öyküsü “Saving Mr. Banks”e konu oldu...
”Saving Mr. Banks” Aşırı derecede sigara içen, 1966’da 65 yaşında gırtlak kanserinden ölen ve vasiyeti üzerine cesedi dondurularak saklandığı da yaygın iddia haline gelen Walt Disney’in “Mary Poppins-Gökten İnen Melek”i altın madenine dönüştürmesini konu alıyor.
“Saving Mr. Banks” Kuzey Amerika sinemalarında 2013 ve 2014'te 10,231,313 seyirci topladı...
Laurence Olivier, Richard Burton, Alec Guinness gibi oyuncuların hayranı olduğunu ilan eden Bayan Travers 20. yüzyılın başının Avustralya’sında yoksulluk içinde bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirdi.Babası alkolikti, annesinin ruhsal sağlığı bozuktu.Yaşadığı olaylar zinciri, kendisine kaçabileceği bir hayal dünyası yaratmasına ve 20. yüzyılın en önemli ve en değerli yazarlarından biri olmasına yol açtı.
Korkunç anılarından doğan ilk kitabı 1934'te yayınlanan "Mary Poppins" serisini yarattı...
96 yaşında vefat eden Yazar P.L. Travers asıl adıyla Helen Lyndon Goff'un berbat bir çocukluk dönemi oldu...
Babası çalışmayı hiç sevmezdi, çocuklarına ve eşine karşı sorumluluklarını yerine getiremeyen ezik ve alkolik bir kişiliğe sahipti...Babası asla evlenmemesi ve çocuk sahibi olmaması gereken bir erkekti...Alkol bağımlılığından karaciğeri iflas edip bağışıklık sistemi çökünce veremden öldü...
Böylece Helen Lyndon Goff'un çok fena, çok korkunç çocukluk anıları oldu...Yazar çocukluk dönemini yaşarken, ağır depresyon yaşayan ve intihar etmek isteyen annesini bu girişiminden vazgeçirmişti...
Goff ve çocukluğunda çok tutumlu hatta fazla cimri babası Elias'ın para biriktirebilmek için verdiği mücadeleye tanık olduktan sonra azmiyle, çalışkanlığıyla, yeteneğiyle ve talihin de yüzüne gülmesiyle 20. yüzyılın en büyük eğlence imparatorluğunu sıfırdan yaratan Bay Walt Disney'in yollarının kesişmesinin öyküsü “Saving Mr. Banks”e adlı filme konu oldu...
Hollywood’un en etkili insanlarından Walt Disney kızlarının sinemaya uyarlamasını tavsiye ettiği “Mary Poppins”in sinema haklarını elde edebilmek için tam 20 yıl boyunca mücadele etti.
Bayan Travers 1961’de meteliksiz kalınca “Mary Poppins”in sinema haklarını satmaya razı oldu.100 bin dolar ve hasılattan yüzde 5 pay karşılığında tek bir uyarlama film yapılmasını kabul etti.Bayan Travers’ın anlaşmasına göre ”Mary Poppins” bütün hasılat ve seyirci rekorlarını kırsa bile Walt Disney Stüdyoları devam filmleri yapamayacaktı.
Bay Walt Disney 1937'den itibaren ABD'nin en etkili filmcilik patronu olmuştu...Filmlerinin Kuzey Amerika seyirci sayıları rekorları işaret eder...
1937 Snow White and the Seven Dwarfs
62,608,696
1940 Pinocchio 216,716,854
1940 Fantasia 43,628,129
1941 Dumbo 12,000,000
1942 Bambi 288,283,985
*“Saving Mr. Banks”te İkişer OSCAR Ödüllü Tom Hanks ve Emma Thompson Baş Rollerde!
Tom Hanks, 35 milyon dolar yapım bütçeli “Saving Mr. Banks” adlı filmde sanatçı,girişimci,kendi adıyla dev film stüdyosu kuran ve 22 heykelcikle OSCAR ödülü kazanma rekoru kıran Walt Disney’i canlandırdı...
”Saving Mr. Banks” Aşırı derecede sigara içen 1966’da 65 yaşında gırtlak kanserinden ölen ve vasiyeti üzerine cesedi dondurularak saklandığı da iddia edilen Walt Disney’in “Mary Poppins-Gökten İnen Melek”i altın madenine dönüştürmesini konu alıyor.
“Saving Mr. Banks”te 1934’lerde “Gökten İnen Melek”i (bu sihirli dadı Emma Thompson’lı “Nanny McPhee” sinema filmi serisine de esin kaynağı olacaktı) yaratan kadın yazar P.L. Travers’ı da (1899-1996) bir başka iki OSCAR'lı sanatçı Emma Thompson canlandırdı ve Thompson bu rolüyle hem Altın Küre’ye hem de Sinema Oyuncuları Birliği Ödülü’ne aday gösterildi…
“Saving Mr. Banks”te “Mary Poppins-Gökten İnen Melek”le OSCAR kazanan Julie Andrews’ü Victoria Summer, “Gökten İnen Melek”te baş erkek rolünü üstlenen Dick Van Dyke’ı Kristopher Kyer, Walt Disney’in 1925’te evlendiği ve ölümüne kadar evli kaldığı iki çocuğunun annesi Lilian Bounds Disney’i Dendrie Taylor canlandırdı.
Lilian Bounds Disney 1997'de 98 yaşında vefat ettiğinde 31 yıldır duldu...
“Saving Mr. Banks” 1964’te birbirine rakip olarak çıkarılan ve 5 Nisan 1965 Pazartesi gecesi 13 OSCAR heykelciğini paylaşan “My Fair Lady-Benim Tatlı Meleğim”le “Gökten İnen Melek” arasındaki "müthiş savaşı” ve “Gökten İnen Melek”in bu savaşı nasıl kazandığını da beyazperdeye taşıyor.
1964
My Fair Lady Kuzey Amerika seyirci sayısı: 77,419,354
Mary Poppins Kuzey Amerika seyirci sayısı: 109,970,048
Warner Bros Stüdyoları kurucusu ve “Benim Tatlı Meleğim”in yapımcısı Jack Warner’ın (1892-1978) filmin baş rolündeki Audrey Hepburn’ün seslendirdiği şarkıların üzerine Marni Nixon adlı opera şarkıcısına dublaj yaptırması çok yadırganınca Audrey Hepburn bu rolüyle OSCAR’a aday bile gösterilmedi ve o yılın kadın oyuncu OSCAR’ı “Gökten İnen Melek”le Julie Andrews’un oldu.
17 milyon dolara malolan “Benim Tatlı Meleğim”den oyuncular Audrey Hepburn 1 milyon 100 bin, Rex Harrison 250 bin, yönetmen George Cukor 300 bin dolar kazanmıştı...
“Benim Tatlı Meleğim” yılın en iyi filmi, yönetmeni,erkek oyuncusu(Harrison),sanat yönetmeni, görüntü yönetmeni, kostümcüsü,sesi ve uyarlama müziği dallarında (sekiz) OSCAR ödülü elde etmişti.
6 milyon dolara malolan “Gökten İnen Melek”ten Julie Andrews sadece 125 bin dolar kazandı.”Gökten İnen Melek” kadın oyuncu(Andrews), özel görüntü efektleri, kurgu, özgün müzik ve şarkı dallarında (beş) OSCAR ödülü kazandı.
Bu iki filmin Kuzey Amerika(ABD-Kanada) sinemalarındaki hasılat savaşı “Gökten İnen Melek”in ezici üstünlüğüyle sonuçlandı.
Türkiye sinemalarında beş yıl gecikmeyle 1969’da gösterilen “Gökten İnen Melek”i sadece Fransa sinemalarında 4 milyon 317 bin, İsveç’teyse 630 bin kişi seyretmiş.
“Benim Tatlı Meleğim”se Türkiye sinemalarına dört yıl gecikmeyle 1968’de gelmiş.Sadece İsveç sinemalarında 811 bin kişi tarafından izlenmiş.
“Saving Mr. Banks”te diğer rollerde kimler var?
*Bayan P.L. Travers’ın şoförü rolünde OSCAR adayı Paul Giamatti var.
*Bayan P.L. Travers’ın dadısı rolünde Kimberly D’Armond var.
*Bayan P.L. Travers’ın gençliğini Annie Buckley canlandırdı.
*Bayan P.L. Travers’ın alkolik babası rolü Colin Farrell’in oldu.
*Bayan P.L. Travers’ın annesi Margaret rolü Ruth Wilson’a verildi.
*Bayan P.L. Travers’ın Teyzesi Ellie’yi Rachel Griffiths canlandırdı.
*“Gökten İnen Melek”in senaryo yazarlarından Don DaGradi’yi Bradley Whitford canlandırdı.
*“Gökten İnen Melek”in müziklerini yaratanlardan Robert Sherman’ı(1925-2012) B. J. Novak canlandırdı.
*“Gökten İnen Melek”in müziklerini yaratanlardan Richard Sherman’ıysa Jason Schwartzman canlandırdı.1928 doğumlu Richard Sherman 95 yaşında 2024'te vefat etti..