7 Ekim 2023'ten bugüne Hamas İsrail savaşında 2.000+ İsrailli Yahudi ve 50.000'e yakın Filistinli öldürüldü...60.000 ila 100.000 İsrailli savaştan dolayı güvenli olmayan evlerini terk etmek zorunda kaldı...İsrail ordusu Gazze'yi yerle bir etti...
Gazzeliler Mısır'a ve Türkiye'ye kaçarsa Gazze karasularındaki doğalgaza İsrail el koyacak...
2022 İsrail seçimlerinde kayıtlı seçmen sayısı 6.788,804'dü...7 Ekim 2023'te İsrail savaşa girdiğinden bu tarihten sonra ülkeden kaç kişinin kaçtığını bundan sonraki ilk seçimde açıklanacak kayıtlı seçmen sayısında görebileceğiz...Mayıs 2024 itibarıyla, son 24 ayda 60 binin üzerinde İsrailli başka ülkelere göç etti...
İran'ın kontrolündeki ve İsrail'le savaşan Hizbullah'ın 100 bin askerinin, 100 bin ila 150 bin roket ve bomba taşıyabilen insansız hava aracına sahip olduğu tahmin ediliyor...
Lübnan'da en 1 milyon kişi İsrail saldırılarından dolayı evini terk etmek zorunda kaldı ve bunların bir bölümü Türkiye'ye ve Suriye'ye yöneldi...
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü, İsrail'in 90 kadar nükleer silaha sahip olduğunu tahmin etti...
İsrail, tanesi 110 milyon dolardan fazla olan 50 F-35 savaş uçağına ve havadan karaya saldırı yapabilen 300 F-16'yla Orta Doğuda en güçlü hava kuvvetine sahip...Netanyahu ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın Türkiye'ye savaş uçağı satmasını engelleyebilecek kadar etkili...
İsrail başbakanı Netanyahu İran'da çok kanlı iç savaş bekliyor...
Netanyahu "İran'da Kürtler ayaklanacak...Mollalar öldürülecek..." beklentisinde...
İran iç savaşı çıkarsa sınırlarımızda artık mayın olmadığından milyonlarca İranlı Türkiye'ye gelecek...
İsrail her an İran dini lideri Ali Hamaney'i öldürebilir...
Netanyahu Filistinlileri Türkiye ve Mısır'a yollamak istiyor...
1948'de Nekbe/ Nakba-Büyük Felaket'te 750.000 Filistinli Yahudiler tarafından kovulmuştu...
Araplar İsrail'in bin yıl önceki Haçlı krallığı gibi geçici bir devlet olduğunu iddia ediyor...
Ocak 2020'de İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) yurtdışı kolu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin Bağdat Uluslararası Havaalanı yakınlarında bir insansız hava aracı (İHA) saldırısıyla öldürülmesinde İsrail Süleymani'nin yerini ABD'ne bildirdi...Saldırıyı ABD yaptı ve öldürün emrini ABD başkanı Donald Trump verdi...
Hizbullah ve İran bir yılda İsrail'e 10.000 kadar füze ve bomba yüklü insansız hava aracı yolladı...ABD bunları etkisiz hale getirmesi için İsrail'e yardım etti...
İran yöneticileri İsrail'le değil ABD'yle savaştıklarını iddia ediyor...
İsrail başbakanı Netanyahu, İsrail'e yönelik düşmanca açıklamalar yapan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile alay ve sitem etti. Fransa Cumhurbaşkanı Netanyahu’yu arayarak özür diledi.
Gazze savaşının ilk günlerinde Joe Biden İsrailli yetkilileri, ABD yönetiminin 11 Eylül 2001'den sonra Afganistan ve Irak'ı işgal ederken yaptığı hatayı tekrarlamamaları konusunda uyarmıştı.
İsim ve görevlerinin açıklanmaması koşuluyla NBC'ye konuşan Amerikalı yetkililer, İsrail'in İran'ın enerji altyapısını, ordusunu ve nükleer tesislerini hedef alacağına inandıklarını söyledi.
İsrail'in eski ABD Başkonsolosu Alon Pinkas da Netanyahu'nun Gazze ve Lübnan'daki operasyonları genişlettiğine işaret ederek "Savaşı bitirmek istemiyor. Gazze'de hâlâ 100 rehine var ve onlardan bahsetmiyor bile..." dedi...
Washington Post gazetesi İsrail'in kendilerine sunduğu elektronik kayıtları ve belgeleri açıkladı... Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki saldırılarından önce yaptığı planlardaki İran ve Hizbullah bağlantısı olduğu iddia edildi...
İsrail ordusunun Gazze'de ele geçirdiği bildirilen belgelere göre Hamas, ABD'ye düzenlenen 11 Eylül saldırılarına benzer bir şekilde, Tel Aviv'deki Moşe Aviv Kulesi adlı 70 katlık gökdeleni yıkmak istedi...
Hamas lideri Yahya Sinvar'ın İran'ın dini lideri Ali Hamaney'in de olduğu İranlı yetkililere mektuplar yazarak askeri ve maddi destek istediği öğrenildi...
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson yaptığı açıklamada, İran'ın organize ettiği İsveç'teki İsrail hedeflerine yönelik birkaç saldırının ardından, ülkesinin Avrupa Birliği'nden (AB) İran Devrim Muhafızlarını terör örgütü olarak tanımlamasını istediğini söyledi. İskandinav ülkesinin istihbarat teşkilatı Sapo, İran'ı İsveçli suç çetelerini İsveç'teki İsrail ve diğer çıkarlara karşı “şiddet eylemleri” gerçekleştirmek üzere işe almakla suçlamış, Tahran ise bu suçlamaları reddetmişti.Mayıs ayında İsveç gazetesi Dagens Nyheter, İsrail istihbarat teşkilatı Mossad'ın İran'ın hem İsveçli Foxtrot suç şebekesinin başı Rewa Mecid'i hem de ezeli rakibi Rumba çetesi lideri İsmail Abdo'yu işe aldığını gösteren belgelerini aktardı.Ekim ayı başında İsveç kamu yayın kuruluşu SVT, İsrail'in Stockholm ve Kopenhag'daki büyükelçiliklerine yönelik son saldırıların İran'ın emriyle Foxtrot tarafından yaptırıldığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail yönetimini hedef aldı ve "İsrail saldırganlığı Türkiye’yi de içine almaktadır" dedi.Cumhurbaşkanı, İsrail'in bölge ülkelerini 'kendi ateşine çekmek için' her türlü provokasyonu denediğini söyledi...Erdoğan, "Vadedilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer, açık söylüyorum, bizim vatan topraklarımız olacaktır" dedi.
Erdoğan, "Şu anda bütün hesap bunun üzerinedir" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı, bu bağlamda Lübnan sınırı ile Türkiye topraklarının araç mesafesi yakınlığını örnek gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Netanyahu hükümeti, Anadolu’yu da içine alan bir ham hayal kurmakta' dedi ve devam etti: "İsrail’i de buradan çok net bir şekilde uyarıyorum, Lübnan’a kara harekâtının sonuçları, geçmişteki işgallerine benzemeyecektir. Savunmasız, izole, bütün dünyadan yalıtılmış bir Gazze savunması ile Lübnan’ın savunması aynı olmayacaktır."
"Son saldırılar endişelerimizin yerinde olduğunu gösterdi"
Erdoğan, yeni yasama yılı açılışında Türkiye'nin karşı karşıya olduğu güvenlik sınamalarını da kamuoyuyla paylaştıklarını anımsatarak, şunları söyledi:
İsrail'in Gazze'ye saldırısıyla yaktığı ateş, dini fanatizmle hareket eden mevcut hükümet tarafından tüm bölgeye yayılıyor. 7 Ekim'den itibaren meselenin ne Gazze ne de Hamas olmadığını, asıl niyetin işgal politikasını devam ettirmek olduğunu çok sık dile getirdik. İsrail'in Gazze'de durmayacağını, gözünü bölgedeki diğer ülkelere dikeceğini ilk günden beri her fırsatta ifade ettik. Bu ikazlarımızdan dolayı bazı dostlarımızın ve ülkemiz içindeki malum kesimlerin haksız eleştirilerine maruz kaldık. Bizi niyet okuyuculuğuyla, krizi abartmakla itham edenler oldu. Bizi dış politikayı iç siyasete alet etmekle suçlayanlar oldu. Ancak İsrail'in Lübnan'a yönelik başlattığı son saldırılar, endişelerimizin ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha gösterdi.
"Hakikatleri gür bir sesle dillendirmeye devam edeceğiz"
Netanyahu kabinesinden yapılan açıklamaların, İsrail'in Lübnan'ı işgalle yetinmeyeceğini çok net biçimde işaret ettiğine dikkati çeken Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
İsrail yönetiminin Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Barış Gücü'ne saldıracak, Barış Gücü'nü tehdit edecek kadar küstahlaşması, idrak kapıları halen açık olanlar için konunun ciddiyetini ispata kafidir. Burada şunu da söylemek zorundayım. Kendi personellerini dahi koruyamayan bir Birleşmiş Milletler görüntüsü, uluslararası sistem adına utanç ve kaygı vericidir. Güvenlik Konseyi'nin İsrail'i durdurmak için daha neyi beklediğini açıkçası biz de merak ediyoruz. Düşünebiliyor musunuz? İsrail tankları UNIFIL bölgesine giriyor, Barış Gücü askerlerine saldırıyor, hatta bir kısmını yaralıyor. Ancak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tüm bu haydutlukları tribünden sadece seyrediyor. Bunun adı acizliktir. İsrail saldırganlığına teslim olmaktır. Biz işte bunun için yıllardır 'Dünya 5'ten büyüktür' diyoruz. Bu adaletsiz tablonun değişmesi için bundan sonra da hakikatleri gür bir sesle dillendirmeye devam edeceğiz.
"Gereken tüm tedbirleri alıyoruz ve alacağız"
Siyonist emeller peşinde koşan İsrail hükümetinin, Amerika ve Avrupa'nın koşulsuz desteğini aldığı müddetçe saldırılarını durdurmayacağını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Dışişleri ve Savunma bakanlarımız, Meclisin kapalı oturumunda amacın, niyetin, asıl planın ne olduğunu izah etmişlerdir. 7 Ekim sonrasındaki vahşete rağmen tehdide gözlerini kapatanlara ne yaparsak yapalım bazı gerçekleri kabul ettiremeyeceğimizi biliyoruz. Bugün İsrail'in gönüllü sözcülüğünü üstlenenlerin geçmişte bölücü terör örgütünün Suriye uzantısı içinde aynı cümleleri kurduklarını unutmadık.
Terör tehdidini bertaraf etmek amacıyla Suriye'nin ve Irak'ın kuzeyine yönelik operasyonlarımıza en fazla tepki gösterenler de yine bunlardı. FETÖ ihanet çetesine karşı mücadelemizi dinamitlemeye çalışanların aynı kesimler olması elbette şaşırtıcı değildir. Bakınız burada mesele asla tehdidin kaynağı değildir, idrak melekelerinin tamamen kapalı olmasıdır. Öyle bir hayal dünyasında yaşıyorlar ki hem Türkiye'nin gerçeklerinden kopuklar hem de bölgemizi ve dünyayı takip etmekten acizler. Gelişmeleri Türkiye eksenli okumak yerine, Batı merkezli okuma hastalığından kendilerini bir türlü kurtaramıyorlar. Tekrar ediyorum, Savunma ve Dışişleri Bakanlarımız karşımızdaki tabloyu çok net biçimde ortaya koymuşlardır. Tüm bu gerçeklere rağmen ülkenin ve milletin güvenliğine dair meseleleri, polemik konusu yapanları milletimizin takdirine bırakıyorum. Biz onlara itibar etmeden gereken tüm tedbirleri alıyoruz ve alacağız. Ülke olarak caydırıcılık gücümüz ne kadar yüksek olursa bölgemizdeki ateşten kendimizi koruma imkanımızın o derece artacağının farkındayız. Tüm bölgemizi kasıp kavuran bu kriz fırtınasından Türkiye'yi suhuletle çıkartmakta kararlıyız."
"İhtiyaç olması halinde tahliye operasyonlarımız sürecek"
Yakından ilgilendikleri bir başka acil konunun Refah Sınır Kapısı'nın İsrail güçlerince işgalinin ardından Gazze'ye ulaştırılan yardım miktarında düşüş olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"İsrail özellikle bölgede önemli faaliyetler yürüten Filistin Mültecilerine Yardım Ajansını terörize ederek yardımları engellemeye çalışıyor. Kış mevsimi gelmeden mümkün olan tüm yolları kullanarak, ihtiyaç sahibi Gazze halkına yardımlarımızı ulaştırmanın gayretindeyiz. Artan hava ve kara saldırıları karşısında Lübnan'daki vatandaşlarımızın tahliyesini de gerçekleştiriyoruz. Geçtiğimiz günlerde hem bölgeye 300 ton civarında yardım ulaştırdık hem de Beyrut Limanı'ndan Bayraktar ve Sancaktar gemilerimizle toplam 966 kişinin tahliyesini yaptık. İhtiyaç ve talep olması halinde tahliye operasyonlarımız sürecek. Buradan bir kez daha Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızı, AFAD'ımızı, MİT Başkanlığımızı, sürecin koordinasyonunu yürüten Dışişleri ve Savunma bakanlıklarımızı ayrı ayrı tebrik ediyorum. Böylesi insani bir meselede dahi ırkçı atak geçiren, yalan ve iftiralarla tahliye operasyonumuza kara çalan gazeteci ve siyasetçi kılıklı insanlık müsveddelerini de milletimizin vicdanına havale ediyorum."
Erdoğan, Türkiye'nin bir "insanlık cephesi" kurulması için çalışmaya devam edeceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İsrail lideri Netanyahu, 7 Ekim saldırısından önce, 20 Eylül 2023'te New York'ta ilk kez yüz yüze bir araya gelmişti. İsrail Amerikan vatandaşı bir Türk kadını öldürdüğünde de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tepkisi her zamanki gibi "kanı yerde kalmayacak, sonuna kadar olayın peşini bırakmayacağız" şeklinde oldu.
ABD’nin Gazze’de Filistinli katliamı devam ederken İsrail’i korumak için Doğu Akdeniz’e gönderdiği USS Arleigh Burke, Cole ve Bulkeley füzeatar destroyerleri de alarma geçirilmişti. İran füze saldırısı ardından İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari, fırlatılan 180 füzeden çoğunun İsrail ve ABD kuvvetlerince havada imha edildiğini söyledi.
21 Ekim 2023’den 12 Temmuz 2024’e kadar İsrail'e yapılan 65 petrol ve yakıt sevkiyatını inceleyen Oil Change International isimli oluşumun raporuna göre Azerbaycan yüzde 28 ile İsrail’e ham petrol ihracatında zirvede yer alıyor. Azerbaycan’ı yüzde 22 takip eden Kazakistan da BTC Boru Hattı’nı kullanan ülkeler arasında bulunuyor.Azerbaycan’ın İsrail'e sadece 2024'ün ilk üç ayında yaklaşık 1 milyon 21 bin 917 ton ham petrol ve ham petrol ürünleri ihraç ettiği biliniyor.
Rus silah satıcısı Viktor Bout'un (1967) İran kontrolündeki Yemenli Husilerle silah satışı anlaşması yaptığı iddia edildi...Onun hikayesi, başrolünde Nicolas Cage'in baş rolünde olduğu Savaş Tanrısı (Lord of War) filmine de konu olmuştu.