12 Ekim 2023 tarihinde İsrail lideri Benjamin Netanyahu ABD Dışişleri Bakanı Yahudi asıllı Antony Blinken'a şöyle dedi:
"Gazze'de yaşayan Filistinlilerin hepsini Gazze'nin dışına, Mısır'a Sina yarımadasına doğru süreceğiz!"
2
Kuzey Kıbrıs'taki 30 bin askerimizi çekmemezi isteyenler baskılarını her geçen gün arttırırken, ‘Haydi gidek usul usul, bizim olsun Kerkük, Musul’ sloganı kocaman bir yalana, palavraya, temelsiz ve gerçeklere çok uzak bir hayale dayanıyor...
Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak da olasılık dahilindedir...
Su kaynakları çok kıt olan, insanların su için birbirini öldürdüğü, birbirinin boğazını kestiği, peygamberlerin ve sahte peygamberlerin coğrafyası Orta Doğu bir türlü insan kanına doymadı ve ne yazık ki doyacağı da yok!...Değişik kaynaklarda Suriye iç savaşının 600 bin ila 1 milyon insanın ölümüne yol açtığı belirtiliyor...
1975-1990 Lübnan iç savaşı, 1979'da 130 bin Rus askerinin Afganistan'ı işgali, 1978-1979 İran iç savaşı, 1980-88 İran Irak savaşı, 1981'de Irak'ın atom bombası üretim projesinin imhası, 1990'da Irak'ın Kuveyt'i işgali, 1990-1991 Irak'ın uluslararası koalisyon ordusu tarafından Kuveyt'ten çıkarılması, 2011'de Suriye ve Libya'da iç savaş çıkarılması, Saddam Hüseyin'in (1937-2006), Kaddafi'nin (1942-2011) öldürülmeleri ve ülkelerinin kaosa sürüklenmesi coğrafya kaderdir, prangadır, baş belasıdır, "coğrafya pandora'nın kutusudur" söylemine yol açtı...
2011'de milyonlarca Suriyeli, Beşar Esad ordusunun asker kaçağı durumuna düştüğünde Avrupa birliği önlenemez, önüne geçilemez bir kavimler göçüyle karşı karşıya kaldı...Ve Suriyeliler, Afganlılar, sınırlarındaki mayınlar temizlenen Türkiye'ye zimmetlendi...
2001-2021 döneminde Afganistan'da ABD ordusu işgali yaşandı ve sonuçta ABD ülkeyi Taliban'a teslim etti...ABD'nin 7 Ekim 2001'de başlayan Afganistan'daki varlığı, 20 yılın ardından 31 Ağustos 2021'de ABD askerlerinin Afganistan'dan çekilme sürecinin tamamlanmasıyla sona erdi.
ABD başkanı Joe Biden, Afganistan savaşının ABD hazinesine toplam maliyeti için iki ayrı rakamdan bahsetti:
"Afganistan'da 2 trilyon dolardan fazla harcama yapıldıktan sonra... [ya da] birçok kişinin söylediği gibi 1 trilyon dolar rakamını da alabilirsiniz," dedi...
ABD'nin Taliban ile mücadele ve yeniden yapılanmayı finanse etmek için milyarlarca dolar harcamasıyla birlikte Afganistan'daki asker sayısı arttı ve 2011 yılında Afganistandaki Amerikalı asker sayısı yaklaşık 110.000'e ulaştı.
ABD başkan yardımcısı Kamala Harris: Başkan Biden'ın Afganistan'dan çekilme kararına katılıyorum.Joe Biden bunu yaptı. Bu kararın bir sonucu olarak ABD'li vergi mükellefleri, bu sonu gelmeyen savaşı sürdürmek için ödediğimiz günlük 300 milyon doları artık ödemiyor" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs KKTC ziyareti öncesi yaptığı açıklamada “Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla alakalı ters bir yanı yok. Daha iyi anlaşabileceğimize ihtimal veriyorum” dedi...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kâbil Havalimanı’nın güvenliğinin Türkiye tarafından sağlanması konusunda açıklama yaparken “Bu arada Taliban’ın bazı rahatsızlıkları söz konusu. Taliban’la da bu süreci görüşmek suretiyle nasıl ki Amerika ile bazı görüşmeleri Taliban yaptıysa herhalde Taliban’ın Türkiye ile bu görüşmeleri çok daha rahat yapması lazım. Çünkü Türkiye onun inancıyla alakalı ters bir yanı yok. Ters bir yanı olmadığı için de onlarla bu konuları daha iyi görüşeceğimize anlaşabileceğimize ihtimal veriyorum” ifadelerini kullandı.
14 milyon insanın evini bırakıp kaçmak zorunda kaldığı Suriye iç savaşı Türkiye'nin demografisini değiştirdi...Hatay'la 130 kilometre sınırı olan İdlib küçük Afganistan oldu...
Öte yandan, İsrail 1948, 1967 ve 1973 savaşlarında her seferinde yendiği Suriye'yi artık tamamen yok etmeye hazır...Yakında İsrail'in Güney Suriye'yi işgal edeceğini sağır sultan bile duymuş durumda...
İsrail Gazzelileri Mısır'a yollayıp Gazzeye Yahudi nüfus yerleştirme planlarına hız verdi...Şu anda 1 milyon 800 bin Gazzeli açlıkla karşı karşıya...
İsrail başbakanı Netanyahu, Amerikalı ziyaretçilerine (Joe Biden ve Antony Blinken) şunu önerdi:
"Mesajımı Cumhurbaşkanı Sisi'ye ivedilikle iletin...Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, bize müsaade ederse, Gazzelileri Mısır denetimindeki topraklara yollayıp onları Sina'ya yerleştirmek istiyoruz."
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi öneriyi şu gerekçeyle reddetti:
"Hamas elemanları Gazzeli göçmenlerin arasına karışarak Mısır'a gelip toprağımıza yerleşirler. Ve bizim toprağımızdan (Mısır'dan) İsrail'e yönelik eylemler yaparlar. Bu da İsrail ile yaptığımız barış anlaşmasının ihlali olur ve dolayısıyla 1973'ten sonra yeniden Mısır-İsrail savaşı çıkar..."
Mısır İstihbarat şefi Abbas Kâmil, İsrail'e taktik veriyor:
"İsrail, hemen ortaya çıkıp bir defalık müdahale ederek operasyon yapmasın. Durup beklesin. Onlar (Hamas militanları) görünür olduklarında tepelerine inip teröristleri gebertiversin!"
KUZEY SURİYE'DE NELER OLUYOR?
Türkiye'nin bölücü terör örgütü olarak tanımladığı PYD-YPG-PKK ise Kuzey Suriye Rojava'da Doğu Akdenize uzanan bir Kürt devleti senaryosu üzerinde çalışıyor...
İran'ın Batısındaki Kürtleri de ABD-İsrail ikilisi ayaklandırmak istiyor...
Doğu Akdenizdeki petrol ve doğalgaz ise yaygın iddialara göre, Yedi Kız kardeşe verilecekmiş!
Dönemin en güçlü petrol şirketlerini tanımlamak için 'Yedi Kız Kardeş' adı kullanılmaya başlanmıştı. Bu 7 şirketin isimleri şöyle: Exxon, Gulf Oil, Mobil, Texaco, Socal, British Petroleum ve Royal Dutch Shell...
21. YÜZYILDA DA TÜRK HALKI HİPERENFLASYONA YENİK DÜŞÜRÜLDÜ
Sabahattin Önkibar: “Tam 1 senedir savaştaki İsrail’de enflasyon yıllık %3,5.
Yine savaştaki Rusya’nın yıllık enflasyonu %8,5.
Türkiye savaşta değil ama İTO’ya göre yıllık enflasyon %58.
USUL USUL MUSUL BÜYÜK YALAN
‘Haydi gidek usul usul, bizim olsun Kerkük, Musul’ sloganı kocaman bir yalana dayanıyor...Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak da olasılık dahilindedir...
Hüseyin Baş: "Halep, HTŞ adlı (ΕΙ Nusra, IŞİD devamı) radikal örgüt tarafından alınıyor troller de biz aldık diye seviniyor."
SURİYE TÜRKİYE SICAK SAVAŞIN EŞİĞİNE GELMİŞTİ
Suriye lideri Beşşar Essad'ın babası Hafız Essad 1980’lerde Suriye’deki Müslüman Kardeşler-İhvan ayaklanmasını bastırmayı başarmıştı...Müslüman Kardeşler-İhvan örgütü sonradan Hamas'ı da doğurmuştu...Hafız Essad Türkiye'nin su kaynaklarından daha fazla pay alabilmek için de PKK terör örgütünü Türkiye'ye karşı silah ve koz olarak kullanmıştı...
Beşşar Esad ise şu anda Suriye'nin en az % 35'ini kontrol edemeyecek durumda...
27 Şubat 2020'de Rusya, İdlib'in güneyinde Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu 36 Türk askerini hava saldırısı düzenleyerek şehit etmişti...
Türkiye'ye "Kıbrıs'tan 30 bin askerini çek" diyenler Türkiye'yi Suriye'de işgalci güç olarak tanımlıyor...
Rusya saatte 28 bin kilometre hıza sahip füzeleriyle güç gösterirken, 5000 nükleer bombasıyla gezegen üzerindeki tüm canlı yaşamına son verebilecek muazzam üstünlüğüyle övünürken, Kremlin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksander Lavrentiyev, geçtiğimiz haftalarda Rus haber ajansı Tass’a verdiği röportajda Türkiye’ye Suriye'de "işgalci güç" demişti.
Rusya, Beşar Essad tarafından Suriye'ye davet edilmeyen, ancak Suriye'de faaliyet gösteren tüm askeri güçleri, yani Rus ordusu, Hizbullah ve İran güçleri dışındaki tüm askerî varlıkları "işgalci" olarak tanımlıyor...
İranlı General Kasım Süleymani 2011 sonrasında Beşar Essad diktatörlüğünün yıkılmaması için bütün yeteneklerini ve becerilerini seferber etmişti...ABD başkanı Donald Trump'ın emriyle Kasım Süleymani öldürüldü...
Şam-Suriye yönetimiyse “Türkiye askerlerini Suriye’den çeksin ve cihatçılara desteğini kessin” diyor...Beşşar Essad-Suriye rejimi tüm muhaliflerine yani kendisine destek vermeyenlere "terörist" diyor.
Beşar Essad'ın Türkiye lideriyle konuşmak için iki ön koşulu var: Ankara’nın bölgeden askerlerini çekmesi ve Türkiye'nin Beşar Essad muhalifi silahlı grupları desteklemeyi bırakması... Türkiye'nin görüşme ve uzlaşma çağrılarına cevap vermeyen Suriye rejimi müzakere ön şartı olarak Türk askerlerinin Suriye topraklarından çekilmesini ya da en azından bunun için bir takvim ilan edilmesini istiyor...
Suriye'nin Hatay sınırındaki İdlib kentini kontrol eden ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ‘terör organizasyonları’ listesinde bulunan cihatçı örgüt Heyet Tahrir Şam (HTŞ) önderliğindeki silahlı gruplar, 27 Kasım'da Şam yönetimi kontrolündeki Halep'e geniş bir harekât başlattıklarını duyurdu...
28 Kasım'da Suriye lideri Beşar Essad HTŞ işgaline karşı yardım istemek için Rusya'ya gitti...
Halep'te yaklaşık dört milyon insan yaşıyor; bunların çoğu Esad güçlerinin muhaliflerden geri aldığı kasaba ve şehirlerden gelenler.2011'den itibaren Halep şehrinde yerinden edilen sivillerin sayısının 800 bin olduğu düşünülüyor.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin iddiasına göre 27 Kasım 2024'te HTŞ'ye Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) da destek verdi...
Amerika Birleşik Devletleri'nin HTŞ liderinin yakalanması için koyduğu 10 milyon dolar ödül halen aktif durumda.
İdlib'e yönelik Rus hava saldırılarının şu sıralarda yoğunlaşması, Türkiye sınırına doğru yeni bir göç dalgası yaratabilir.
Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib, Müslüman Kardeşlere bağlı grupların da eşlik ettiği Heyet Tahrir eş-Şam'ın (eski adıyla Nusra Cephesi) yetki alanı altında. Hurras ed-Din ve IŞİD gibi daha radikal güçler de burada varlık gösteriyor...İdlib merkezli Heyet Tahrir eş-Şam bağımsız Ceyş el-İzze ve Ceyş en-Nasır'ın yanı sıra Nureddin Zengi Hareketi, Ulusal Kurtuluş Cephesi ve Ortak Kuvvet gibi Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) çatısı altındaki gruplardan destek alarak Şam'a 310 kilometre uzaklıktaki Halep'in tamamının kontrolünü ele geçirdiğini duyurdu.
Bu askeri operasyonla Kürt güçleri Fırat'ın batısından Fırat'ın doğusuna çekilmeye zorlanıyor. Halep, İdlib ve Hama'daki savaş sahalarında rejim güçlerine karşı yürütülen operasyonlara yaklaşık 40 bin muhalif unsur katılıyor.
Al Majalla'ya konuşan bazı kaynaklar HTŞ'nin elinde 2 bin 500'den fazla İHA bulunduğunu ve HTŞ'nin bunları sadece Suriye rejimine ve onun müttefiklerine karşı saldırıya geçtiğinde kullanacağını söylediler.
Tahrir el-Şam veya Şam Kurtuluş Heyeti, kısaca HTŞ, Suriye İç Savaşı'na katılan aktif bir selefi cihad örgütüdür. Örgüt, 28 Ocak 2017'de Cebhe Fetih el-Şam (eski adı el-Nusra Cephesi), Ensaruddin Cephesi, Ceyşu's-Sünne, Liva El-Hak ve Nureddin Zengi Hareketi grupları arasında bir birleşmeyle kuruldu. Hâlen, bazı analistler ve medya kuruluşları bu gruba önceki isimleri olan el-Nusra Cephesi veya Cebhe Fetih el-Şam demeye devam etmektedir.
HTŞ’nin eski ismi ‘Nusra Cephesi’ydi.Suriye’deki muhalif gruplar El Kaide bağlantıları sebebiyle Nusra Cephesi’yle işbirliği yapmayı reddederken, örgüt 2017’de El Kaide’yle bağlarını kopardığını açıklamıştı.
HTŞ, The Islamic State in Iraq and the Levant (ISIL), or the Islamic State of Iraq and Syria (ISIS or DAISH/DAESH in Arabic), El Kaide, Taliban gibi bir terör örgütüdür...
Eski adı El-Nusra Cephesi olan, kendilerini cihatçı olarak tanımlayan HTŞ, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin "terör organizasyonları" listesinde bulunuyor. Türkiye de HTŞ'yi "terör örgütü" olarak kabul ediyor.
Irak ordusunun bir parçası olan Şii Haşdi Şabi (HSG) güçlerinin de önümüzdeki günlerde Suriye'deki kaosa dahil olması bekleniyor...
Rusya için Suriye'de öncelikli korunması gereken yer ise üslerinin bulunduğu Tarsus ve Lazkiye...
Kuzeydoğu Suriye'nin büyük kısmı, bölgede 900 dolayında asker bulunduran ABD'nin desteklediği, SDG'nin kontrolünde...SDG'nin 100 bin silahlı elemanı var... Suriye Demokratik Güçleri SDG'nin Halep'in kuzeyindeki Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahalleleri ile Halep'in kuzey kırsalındaki Tel Rıfat ve Münbiç'te hakim...
Halep'in bir kısmı uzun bir süredir Kürt güçlerinin kontrolündeydi.Özellikle nüfusunun büyük bölümü Kürtlerden oluşan Şeyh Maksut ve Eşrefiye semtlerinde halk da YPG güçleriyle birlikte HTŞ'ye karşı silahlanmış durumda.
Rojava Kürt Özerk Yönetimi bölge genelinde HTŞ aleyhine askeri seferberlik ilan etti.
PYD-YPG terör örgütü de, "fırsattan istifade ederek" Halep uluslararası havaalanını ele geçirdi, kontrol ettiği toprakları genişletmek için daha güneydeki Rakka'dan bölgeye silahlı militan yığmaya başladı.
Öte yandan, İsrail Golan Tepelerinden başlayarak Suriye sınırı boyunca mayınları temizliyor.İsrail Suriye'ye doğru bir kara harekâtına hazırlanıyor. İsrail ordu birliklerinin Suriye’nin güneyini işgal etmesi an meselesi...
Beyaz Saray yaptığı açıklamada, "ABD'nin, terör örgütü saydığı HTŞ liderliğindeki bu saldırıyla hiçbir ilgisi yoktur" açıklamasında bulundu.
ABD'nin Suriye'deki mevzilerini korumaya ve IŞİD ile mücadeleye kararlılıkla devam edeceği" vurgulandı...
ABD'nin yakın zamanda Suriye'den asker çekmeyeceği çok net bir şekilde ortaya konulmuş oldu.
War / Bob Woodward
Bob Woodward, recognized as one of the world’s leading investigative journalists, delivers a shocking and unprecedented account of one of the most tumultuous periods in American history and international politics. His confidential sources reach the heart of power, projecting the reader alongside President Joe Biden and his top advisers in tense conversations with Russian President Vladimir Putin and Ukrainian President Volodymyr Zelensky, and with Israeli Prime Minister Benjamin Netanyahu. And Donald Trump, the shadow president trying to regain political power by any means, is not missing from the picture. The detailed reportage from inside the control room shows President Biden’s approach to managing the war in Ukraine, the most significant land conflict since World War II, and his tormented path to contain the bloody clash between Israel and the terrorist group Hamas. Woodward reveals the extraordinary complexity of war diplomacy and the decision-making processes put in place to prevent the use of nuclear weapons and a rapid slide toward a third world conflict. All this while Americans are preparing to vote and we are witnessing the unexpected consecration of Vice President Kamala Harris as the Democratic presidential candidate: WAR portrays her with candor in her political actions, between the legacy of President Biden and the search for her own path to conquer the White House. For over fifty years, Woodward has produced groundbreaking reports on all presidents, starting with Richard Nixon and the Watergate scandal. With WAR, the two-time Pulitzer Prize winner once again raises the bar of the most authoritative and illuminating journalism, indispensable for understanding our time.
Bob Woodward, reconnu comme l'un des journalistes d'investigation les plus importants au monde, nous livre le récit inédit et choquant de l'une des périodes les plus tumultueuses de l'histoire américaine et de la politique internationale. Ses sources confidentielles atteignent le cœur du pouvoir, plaçant le lecteur aux côtés du président Joe Biden et de ses principaux conseillers dans des conversations tendues avec les présidents russe Vladimir Poutine et ukrainien Volodymyr Zelensky, ainsi qu’avec le Premier ministre israélien Benjamin Netanyahu. Et Donald Trump ne manque pas au tableau, le président fantôme qui tente de reconquérir le pouvoir politique par tous les moyens. Le rapport détaillé de l'intérieur de la salle de contrôle montre à mesure qu'il se déroule l'approche du président Biden dans la gestion de la guerre en Ukraine, le conflit terrestre le plus important depuis la Seconde Guerre mondiale, et son chemin tourmenté pour contenir l'affrontement sanglant entre Israël et le groupe terroriste Hamas. Woodward nous révèle l’extraordinaire complexité de la diplomatie de guerre et des processus décisionnels mis en place pour empêcher l’utilisation d’armes nucléaires et un glissement rapide vers une troisième guerre mondiale. Tout cela alors que les Américains se préparent à voter et que l'on assiste à la consécration inattendue de la vice-présidente Kamala Harris comme candidate démocrate à la présidence : WAR la dépeint avec franchise dans son action politique, entre l'héritage du président Biden et la recherche de sa propre voie pour conquérir les Blancs. Maison. Depuis plus de cinquante ans, Woodward a produit des rapports explosifs sur chaque président, à commencer par Richard Nixon et le scandale du Watergate. Avec WAR, le double lauréat du prix Pulitzer place une fois de plus la barre du journalisme le plus autoritaire et éclairant, indispensable pour comprendre notre époque.
Bob Woodward, riconosciuto come uno dei più importanti giornalisti investigativi al mondo, ci consegna il racconto, inedito e sconvolgente, di uno dei periodi più tumultuosi della storia americana e della politica internazionale. Le sue fonti riservate raggiungono il cuore del potere, proiettando il lettore al fianco del presidente Joe Biden e dei suoi principali consiglieri nelle tese conversazioni con il presidente russo Vladimir Putin e quello ucraino Volodymyr Zelensky, e con il primo ministro israeliano Benjamin Netanyahu. E nel quadro non manca Donald Trump, il presidente-ombra che cerca di riconquistare con ogni mezzo il potere politico. Il dettagliato reportage dall’interno della stanza dei bottoni mostra nel suo svolgersi l’approccio del presidente Biden alla gestione della guerra in Ucraina, il conflitto di terra più significativo dopo la Seconda guerra mondiale, e il suo tormentato percorso per contenere il sanguinoso scontro tra Israele e il gruppo terroristico Hamas. Woodward ci rivela la straordinaria complessità della diplomazia bellica e dei processi decisionali messi in campo per impedire l’uso di armi nucleari e un rapido scivolamento verso un terzo conflitto mondiale. Tutto questo mentre gli americani si preparano a votare e si assiste all’inaspettata consacrazione della vicepresidente Kamala Harris come candidata democratica alla presidenza: WAR la ritrae con schiettezza nel suo agire politico, tra l’eredità del presidente Biden e la ricerca di una propria strada per conquistare la Casa Bianca. Per oltre cinquant’anni, Woodward ha realizzato reportage dirompenti su tutti i presidenti, a partire da Richard Nixon e lo scandalo Watergate. Con WAR il due volte premio Pulitzer alza ancora una volta l’asticella del giornalismo più autorevole e illuminante, indispensabile per capire il nostro tempo.
Bob Woodward, anerkannt als einer der bedeutendsten investigativen Journalisten der Welt, erzählt uns die beispiellose und schockierende Geschichte einer der turbulentesten Perioden der amerikanischen Geschichte und der internationalen Politik. Seine vertraulichen Quellen erreichen das Herz der Macht und versetzen den Leser an die Seite von Präsident Joe Biden und seinen Top-Beratern in angespannten Gesprächen mit dem russischen Präsidenten Wladimir Putin und dem ukrainischen Präsidenten Wolodymyr Selenskyj sowie mit dem israelischen Premierminister Benjamin Netanyahu. Und auch Donald Trump fehlt nicht auf dem Bild, der Schattenpräsident, der mit allen Mitteln versucht, die politische Macht zurückzugewinnen. Der detaillierte Bericht aus dem Kontrollraum zeigt, wie Präsident Biden den Krieg in der Ukraine, dem bedeutendsten Landkonflikt seit dem Zweiten Weltkrieg, bewältigt und wie er den mühsamen Weg zur Eindämmung des blutigen Zusammenstoßes zwischen Israel und der Terrorgruppe Hamas einschlägt. Woodward offenbart uns die außerordentliche Komplexität der Kriegsdiplomatie und der Entscheidungsprozesse, die eingesetzt werden, um den Einsatz von Atomwaffen und ein schnelles Abgleiten in einen dritten Weltkrieg zu verhindern. All dies, während sich die Amerikaner auf die Wahl vorbereiten und wir Zeuge der unerwarteten Ernennung von Vizepräsidentin Kamala Harris zur demokratischen Präsidentschaftskandidatin werden: WAR porträtiert sie offen in ihrem politischen Handeln, zwischen dem Erbe von Präsident Biden und der Suche nach ihrem eigenen Weg, die Weißen zu erobern Haus. Woodward hat über fünfzig Jahre lang brisante Berichte über jeden Präsidenten verfasst, angefangen bei Richard Nixon und dem Watergate-Skandal. Mit WAR legt der zweifache Pulitzer-Preisträger erneut die Messlatte für den maßgeblichsten und aufschlussreichsten Journalismus höher, der für das Verständnis unserer Zeit unverzichtbar ist.
Боб Вудворд, признанный одним из самых важных журналистов-расследователей в мире, рассказывает нам беспрецедентную и шокирующую историю одного из самых бурных периодов в американской истории и международной политике. Его конфиденциальные источники достигают самого сердца власти, помещая читателя рядом с президентом Джо Байденом и его главными советниками в напряженных разговорах с президентом России Владимиром Путиным и президентом Украины Владимиром Зеленским, а также с премьер-министром Израиля Биньямином Нетаньяху. И в этой картине не отсутствует Дональд Трамп, теневой президент, который пытается вернуть себе политическую власть любыми способами. Подробный отчет из диспетчерской показывает, как он раскрывает подход президента Байдена к управлению войной на Украине, самым значительным сухопутным конфликтом со времен Второй мировой войны, а также его мучительный путь сдерживания кровавого столкновения между Израилем и террористической группировкой ХАМАС. Вудворд раскрывает нам чрезвычайную сложность военной дипломатии и процессов принятия решений, призванных предотвратить использование ядерного оружия и быстрое сползание к третьей мировой войне. И все это в то время, когда американцы готовятся к голосованию, и мы являемся свидетелями неожиданного посвящения вице-президента Камалы Харрис в качестве кандидата в президенты от Демократической партии: ВОЙНА откровенно изображает ее в ее политической деятельности, между наследием президента Байдена и поиском собственного пути к завоеванию белых. Дом. На протяжении более пятидесяти лет Вудворд готовил взрывные репортажи о каждом президенте, начиная с Ричарда Никсона и Уотергейтского скандала. В книге «Война» двукратный лауреат Пулитцеровской премии вновь поднимает планку самой авторитетной и познавательной журналистики, необходимой для понимания нашего времени.