Cumhurbaşkanı Erdoğan 8 Aralık 2024'ten sonra her an beklenen Şam Emevi Cami ziyaretini Ramazan bayramında (30-31 Mart 1 Nisan 2025) yapabilir...Böyle bir duyum var...
5 Eylül 2012'de Erdoğan "Biz en kısa zamanda Şam'a gidecek oradaki kardeşlerimizle muhabbetle kucaklaşacağız. Emevi Camii'nde namazımızı da kılacağız...İnşallah biz en kısa zamanda Şam'a gidecek, oradaki kardeşlerimizle muhabbetle kucaklaşacağız. O gün de yakın. İnşallah Selahaddin Eyyubi'nin kabri başında fatiha okuyacak, Emevi camisi'nde namazımızı da kılacağız. Bilali Habeşi'nin, İbn-i Arabi'nin türbesinde, Süleymaniye külliyesi'nde, Hicaz demiryolu istasyonu'nda kardeşliğimiz için özgürce dua edeceğiz" demişti...
YOKSULLARA "BÜYÜK TESELLİ İKRAMİYESİ" ALİ ERBAŞ'TAN
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva yaşam yolculuğuna adım attığında yoksul bir işçiydi ve Luiz Inacio Lula da Silva 2003'ten itibaren 30+ milyon Brezilyalıyı yoksulluk sınırından kurtararak dünya tarihine altın harflerle adını yazdırdı...Maalesef Türk halkı böyle bir lidere tarihinin hiçbir döneminde sahip olamadı!
Diyanet İşleri Başkanı'nın sözleri Türkiye'deki yoksullara teselli ikramiyesi niteliğini taşıyor...
Ali Erbaş: "CENNET ZENGİNLERE BİR YOKSULLARA BİN KAPI AÇAR!"
ŞANS FAKTÖRÜ HER ZAMANKİ GİBİ ERDOĞAN'DAN YANA
Global Firepower Türkiye'nin dünya üzerindeki en etkili 9. orduya sahip olduğunu açıkladı...
2011 sonrasında Suriye ordusu tamamen yok edildi ; Ermenistan ve Gürcistan ordularının dişleri söküldü; İran, Irak, Libya, İsrail, Rus, Ukrayna orduları çok çeşitli çatışmalarda çok yıprandı ve çok yorgun düştü...Ukrayna ve Rusya artık savaşacak asker bulamıyor...Rusya Kuzey Kore'den asker ithal ediyor!
Lübnan'ın ordusu yok denecek vaziyette...İran'ın kontrol ettiği Hizbullah ordusu çok yıpratıldı ve hırpalandı...
Türkiye Eurofighter, F35, F16 savaş uçaklarını, Meteor füzelerini, Patriot füze savunma sistemini henüz NATO üyesi ortaklarından satın almayı başarabilmiş değil...Daha doğru deyimle bu silahları üretenler Türk ordusuna satış yapmak istemiyorlar...Bunun için çok çeşitli gerekçeler öne sürüyorlar...
Durum böyle olunca Türkiye dev bir yerli savunma sanayi kurma yoluna gitti...İthal malzemeye bağımlılık oranı % 70'ten % 30'a düşürüldü...2 bin firmada çalışan 100 bin nitelikli personel seferber edildi...Afrika ülkeleri başta olmak üzere 170 ülkeye silah ve savunma teknolojileri satılmaya başlandı...
Baykar üretimi TB2 Silahlı İnsansız Hava Aracı dünya çapında çok gözde bir silah haline geldi...Türkiye dünyada ilk kez Nazilerin 1944'te üretmeye başladığı bu silah teknolojisinde artık lider ülkeler arasında yer alıyor...TB2 PKK'yı yok etme operasyonlarında da çokça kullanılıyor...TB2'nin Ukrayna'ya, Azerbaycan'a çok faydası oldu...İtalyan Leonardo Firması'yla da ortak üretim yapacak olan Baykar'ın İstanbul tesislerinde 4 binden fazla çalışan var...
2025'te Suudi Arabistan, Almanya, Polonya, İran gibi ülkeler milli güvenliklerini sağlamak ve korumak için nükleer silahlar edinme, üretme yolları ararken, Türkiye'nin "Benim nükleer silahlara ihtiyacım yok" deme şansı da kalmadı...Suudi Arabistan aynı gün içinde Pakistan'dan çok sayıda nükleer silah elde edebilecek bağlantılara sahip!
Öte yandan, Türkiye'nin yeni Teröristbaşı olarak tanımladığı Mazlum Abdi ise 40.000 kişinin öldürülmesinden sorumlu eski Teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın ateşkes, silah bırakma, teslim olma çağrısını dikkate almayacaklarını açıkladı...
Suriye'nin 8 Aralık 2024'ten sonraki lideri Colani bileğinde 60 bin Amerikan doları değerindeki Philippe Patek saatle görüntülenirken, Suriye'deki Hıristiyanlar, Dürziler, yaklaşık 2 milyon Alevi, Kürtler, Türkmenler HTŞ'nin kendilerini dışladığını iddia ederek Rusya, ABD, İsrail ve Avrupa Birliği'nden koruma ve himaye istedi...Aleviler Anadoluda 40 bin Alevinin katledildiği 1514 katliamının Suriye'de tekrarlanmasından korkuyor...Yaygın iddialara göre Suriye'de 7 bin kadar Alevi ve Hıristiyan son günlerde öldürüldü...
Öte yandan İsrail ordusu hem Suriye'nin hem Lübnan'ın büyük bir bölümünü işgal etmiş durumda...
Yine öte yandan, Başkan Trump, Amerika Birleşik Devletleri'nin "Mars'a Amerikan bayrağını dikeceğini" söyledi...
Trump şu anda ABD'nden sınırdışı etmek istediği mülteci sayısını da açıkladı: 21 milyon kişi...
Trump'a göre bunların büyük bölümü sabıkalı, suçlu, katil ve uyuşturucu satıcısı...Aralarında 240 bin de Ukrayna'dan kaçan var...
7 milyon Ukraynalı Rus ordusu saldırınca başka ülkelere kaçtı...Ukrayna'da son üç yılda 1 milyon kişi öldürüldü, yaralandı ya da engelli durumuna düştü...İki ülkede de (Rusya ve Ukrayna'da) mezarlık alanları ne yazık ki çok genişledi...
Trump Ukrayna'ya ait Lityum ve Titanyum'a da el koymak da istiyor...ABD'nin ticaret savaşına girdiği Kanada'ysa ABD'nin Uranyum temin ettiği ülke...
ABD Taliban'dan ABD ordusunun 2021'de Afganistan'da bıraktığı 7 milyar dolarlık askeri malzemeyi de istedi...
Elon Musk, ABD devlet bütçesinde yıllık en az 1 trilyon dolarlık kesinti ve tasarruf yapmak istiyor...
Ancak Trump "Savunma bütçesinde şu anda kesinti yapma şansımız yok" dedi...
Öte yandan Musk Ukrayna'nın siber saldırılarının eski adı Twitter olan X sosyal medya platformuna yöneldiğini iddia ediyor...
TV'de, her türlü medyada haber yayını yapan Tucker Carlson ise Ukrayna'nın NATO silahlarını karaborsada parayı ödeyen herkese (terör örgütleri dahil) sattığını iddia etti...
Başkan Donald Trump, serbest bırakılan İsrailli rehinelerle görüştükten sonra, hem yaşayan hem de ölü tüm rehinelerin İsrail'e teslim edilmesini talep ederek Hamas'a bir ültimatom verdi. Trump İsrail'e "Hamas'ı yok etmek için ihtiyaç duyduğu her şeyi" göndermeyi de vaat etti...Şu sıralar İngiltere ve ABD'nden İsrail'e yoğun bir silah sevkiyatı var...
Trump yönetimi, 35.500'den fazla MK 84 ve BLU-117 1 tonluk bomba ve 4.000 Predator savaş başlığı da dahil olmak üzere "İsrail'e yeni bir silah sevkiyatını da onayladı.
İsrail hükümeti, Gazze ateşkesi konusundaki belirsizlik ortasında 400.000 yedek askerin çağrılmasını onayladı...(2 Mart 2025)
İsrail'de hükümet, 400 bin yedek askeri orduya çağırma yetkisi veren kararı onayladı
Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşmasının birinci aşamasının sona ermesinin ardından Gazze'ye yeniden saldırı sinyali veren İsrail hükümeti, 29 Mayıs'a kadar İsrail ordusuna 400 bin yedek askeri çağırma yetkisi veren kararı onayladı.
İsrail'in Kanal 12 televizyonu, kararın metnini paylaşarak "Hükümet 400 bin yedek askerin daha orduya çağrılabilmesini onayladı," ifadesini kullandı.
İsrail ordusuna ihtiyaç halinde 400 bin yedek askeri 29 Mayıs 2025 tarihine kadar silah altına alabilme yetkisi veren karar, İsrail ordusuna daha önce verilen 320 bin yedek askeri çağırma yetkisinin sona ermesinin ardından geldi.
Kanal 14 televizyonuna göre, Gazze'ye yönelik saldırıların başlama ihtimali nedeniyle bu kararı alan İsrail hükümeti, 400 bin yedek asker için seferberlik çağrısı yapabilecek.
Haberde, hükümete "2025'in de 2024'e benzer şekilde bir savaş yılı olması beklenmektedir ve geçici ateşkesler olsa bile çeşitli bölgelerde istikrarsızlık yaşanmaktadır," ifadesiyle kararın onaylanması gerektiği tavsiyesinde bulunulduğu kaydedildi.
Rusya, İsrail'i Moskova'daki Zafer Günü Geçit Töreni'ne davet etti.
Rusya Devlet Başkanı Putin, tehditkar konuşmasının ardından Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a uyarıda bulundu. "1812 yılı Napolyon zamanlarına geri dönmek isteyen ve bunun nasıl sona erdiğini unutan insanlar bugün bile var."
Macron, Ukrayna'da Fransız askerlerinin görev alacağını duyurduktan sonra Putin "Napolyon'un Rusya işgali zamanlarına geri dönmek isteyen ama bunun nasıl bittiğini unutan insanlar var" dedi...
Macron, Ukrayna'daki savaşın neden devam etmesini istediğini bir kez daha açıklıyor: "OYUNUNU ORTAYA ÇIKARDIK, eğer ateşkes olursa bu kalıcı bir barış sağlamak için değil, SAVAŞI YENİDEN BAŞLATMAK için olacak" dedi...
Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna'da aşağıdaki koşullarla bir barış anlaşması yapmaya hazır.
Rusya'nın Ateşkes için koşulları şöyle:
-Ukrayna askerleri ilhak edilen 4 bölgeyi terk etmeli:
Kherson, Zaporizhia, Donetsk, Luhansk
-Ukrayna asla NATO'ya katılmayacak.
-Ukrayna yeni genel seçimler yapmalı.
-NATO birlikleri Ukrayna'ya ayak basmayacak...
-Rusya'nın ABD, Japonya ve Avrupa tarafından dondurulan 300 ila 380 milyar doları geri verilecek
Hırvat Televizyonu kanal 4'te. Vladimir Putin'in konuşmasına izin verildi. Putin Avrupalılara seslendi:
"Rusya hiçbir zaman düşmanınız olmadı ve olmayacak!
Avrupa'nın ham maddelerini ve zenginliğini istemiyoruz, kendi ham maddelerimiz ve zenginliğimiz var, kesinlikle sizin ham maddelerinize ihtiyacımız yok.
Rusya, ham madde bakımından dünyanın en zengin ülkesidir. Sizin topraklarınızı veya topraklarınızı istemiyoruz. Rusya'nın haritada ne kadar geniş olduğuna bakın.
Rusya, tek bir yerde tüm Avrupa'nın iki katı büyüklüğündedir. Sizin topraklarınıza ne için ihtiyacımız olabilir, onunla ne yapacağız?
Sizce Rusya neden Avrupa'nın düşmanı? Rusya size ne zarar verdi?
Size doğalgaz,petrol ve hammaddeleri şu anda "dostlarınızın" size sattığı fiyatlardan daha düşük fiyatlara mı sattık? EVET
Rusya, Nazilerden kurtulmak için II. Dünya Savaşı'nda 27 milyon insanı feda etti mi? EVET
Rusya, Covid salgını sırasında Avrupa'ya yardım eden ilk ülke miydi? EVET
Yangınlar ve doğal afetler olduğunda Avrupa'ya yardım ettik mi? EVET
Rusya size ne yaptı ki ondan bu kadar nefret ediyorsunuz?
Rusya “Düşmanınız değil; sizin gerçek düşmanlarınız liderleriniz, sizi yönetenlerdir!”
Öte yandan Almanya 536 milyar dolar harcayarak Rusya'nın gözünü korkutacak bir ordu oluşturmaya hazırlanıyor...
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN SÖZLERİ BÜYÜK YANKILAR UYANDIRMAYA DEVAM EDİYOR
Suriye diktatörü Beşşar Esad'ın Moskova'ya kaçtığı 8 Aralık 2024'te Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dünyada liderler arasında iki kişi kaldık, bir ben bir de Vladimir Putin" demişti...
"Uluslararası Ceza Mahkemesinin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkındaki tutuklama kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Uluslararası Ceza Mahkemesi çok isabetli bir karar verdi. Ama bundan önce verilen kararlara da Netanyahu hiçbir zaman uymamıştır. Buna da uymayacaktır. Uysa da uymasa da bu kararın verilmiş olması, İsrail karşıtı ülkelerin onur mücadelesini kazanmasıdır. Bu çok önemliydi. Netanyahu, mahkemelerin vermiş olduğu kararlar karşısında bakalım ne yapacak.
"Dünyada liderler arasında iki kişi kaldık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Almanya eski Başbakanı Angela Merkel'in, "Özgürlük. Anılar 1954-2021" adlı kitabında, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili bölümleri hatırlatıp, diplomatik ilişkilerdeki başarısını neye borçlu olduğunu soruldu...
Yabancı liderlere karşı kullanılan ifadelerin önemli olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"İfadelerin yanında, onlarla olan diyalog mekanizmasını devam ettirmek çok çok önemli. Biz buna diplomasi atakları diyoruz. Bu diplomasi ataklarını devam ettirmek. Şu anda da dünyada liderler arasında zaten iki kişi kaldık. Bir ben varım, bir de Vladimir Putin var. Yani bunu ben olduğum için söylemiyorum. Yani vakayı söylüyorum. Tabii 22 yıl bu fakirin görev süresi var. Neredeyse bir o kadar da Sayın Putin'in var. Diğerleri hepsi elimine oldu. Şu anda süreç devam ediyor. Temennimiz odur ki bu münasebetleri bu diyalog içerisinde sürdürmeye devam edelim. Merkel'in Almanya siyasetinde bir yeri vardı. Merkel gittikten sonra Almanya'da siyaset bitti. Çok ilginçtir. Sevdiğim bir lider Schröder'dir. Schröder'in bize karşı olan saygısı çok çok farklıydı ve hakikaten iyi bir liderdi. Bizimle olan münasebetleri çok çok farklıydı. Ramazan'da mesela benim oturduğum masada Schröder, bira filan içmezdi. Böyle saygısı olan bir insandı, farklı bir insandı. Schröder ile şu anda hala diyaloğumuz devam eder. Hatta zaman zaman Türkiye'ye geldiği de oluyor. Alman siyasetinde Schröder'in çok çok güçlü bir konumu var. Temennim odur ki Türk siyasetinde de Schröder benzeri siyasetçiler olsun."
Temmuz 2021'de Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla alakalı ters bir yanı yok.Daha iyi anlaşabileceğimize ihtimal veriyorum” demişti...
İlahiyatçı-yazar Nazif Ay, “Türkiye’de AKP iktidarıyla birlikte seküler devlet anlayışından hızla uzaklaşıldığını, fundamantelist kabullerin öncelendiğini görüyoruz. Böyle bir anlayış kabul edilirse Türkiye’nin şeriat hükümlerine göre yönetilen bir devlet anlayışı bataklığına düştüğünün itirafı yapılmış olur” ifadelerini kullandı. “Talibanla Türkiye toplumunun din anlayışı elbetteki çok farklı” diyen ilahiyatçı Cemil Kılıç da “Erdoğan’ın açıklamaları, Taliban’a diplomatik mesaj” değerlendirmesinde bulundu.
Nazif Ay: Uzun süredir İslam dünyasında dinin yorumu ve uygulamaları noktasında kırılmalar yaşanıyor. Türkiye’nin AKP iktidarıyla birlikte seküler devlet anlaşıyışından hızla uzaklaşıldığını, fundamantelist kabullerin öncelendiğini görüyoruz. Yakın geçmiş zamanda bir AKP yöneticisi IŞİD için “İslamın yaramaz çocuğu” gibi bir söylemde bulunmuştu. Aslında bu söylemle radikal dinciliğe bir nevi ‘sevimlilik’ katmıştı. Ancak biz tarihi sürece baktığımızda Türklerdeki İslam anlayışıyla Taliban türü terör örgütlerinin imanı ve kabulleri arasında hiçbir yakınlık bulunmamaktadır. Eğer böyle bir anlayış kabul edilirse Türkiye’nin şeriat hükümlerine göre yönetilen bir devlet anlayışı bataklığına düştüğünün itirafı yapılmış olur. Erdoğan’ın açıklamasını hem talihsiz bir beyan hem de ülkemizin gerçekleriyle taban tabana zıt, doğru zemine oturmayan yorum olarak kabul ediyorum. Laiklik olmadığı taktirde dinin de yok olacağı gerçeğini bilen herkesin bu tarz benzetme ve değerlendirmelerden uzak olmasını istiyorum.
‘DİPLOMATİK MESAJ’
Cemil Kılıç: Yanlış anlaşılmalara müsait bir açıklama. Dini yorumlama biçimi konusunda derin bir farklılık olduğu ortada. Fakat en azından yüzeysel anlamda İslama mensup olma açısından inanç birliğine vurgu yapıyor, fakat Taliban’ın İslamdan anladığıyla Türkiye toplumunun İslamdan anladığı yüzde yüz örtüşmüyor. Cumhurbaşkanı’nın da din anlayışının Taliban’la örtüşmediği belli. Orada onu ben politik bir açıklama olarak değerlendiriyorum açıkcası. Türkiye’nin Afganistan’da Kâbil Havalimanı’nı koruma görevi konusunda bir sıkıntı yaşamaması için Taliban’a böyle diplomatik bir mesaj gönderiyor. Taliban’ın İslamı yorumlama biçimiyle Türkiye toplumunun İslami yaşantısı çok farklı. Taliban’ın gözünde Türkiye’deki İslami yaşantı aslında “gayri İslami” addediliyor.
‘GERÇEKTEN FARK YOK MU?’
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer: Yok mu? Taliban denen terör örgütü kadınlara toplu tecavüz eden, çalışan kadınları öldüren, yanlarında erkek olmadan evden çıkmalarını ve kız çocuklarının okumasını yasaklayan, küçücük çocukları satan, teknolojik aletleri Batı icadı diye yakan barbarlar!
CHP Konya eski Milletvekili Hüsnü Bozkurt: Anayasa Madde 2: Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Taliban’ın inancını da ABD tarafından nasıl yaratıldığını, ne amaçla kullanıldığını da yıllardır yaptıklarını da iyi biliyoruz. Laik Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olarak tamamen ters yandayız..
Yazar Ahmet Ümit: Taliban ile her konuda büyük farkımız var ve olmalı yoksa biz de vahşi ve barbar oluruz.
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan: Erdoğan, “Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla alakalı ters bir yanı yok” demiş ama büyük bir yanılgı içinde. Bu ülkedeki milyonlarca emekçinin Taliban’la alakalı çok ters bir yanı var! Dahasını birkaç yıl önce söylemiştik, yine hatırlatalım: Sen, Türkiye değilsin!’
Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu: Taliban’ın inancı olduğunu bilmiyorduk. Varsa da onların inancıyla düz gitmekten hicap duyarız. Bu yorum, kişiye özel...
Yönetmen Murad Çobanoğlu: Taliban’ın 2001’de “put” olduğu gerekçesiyle dinamitle havaya uçurduğu Afganistan’daki 6. yüzyıldan kalma Bamiyan Anıtı’nı paylaşarak “Tarihi müzeleri inat için cami yapan zihniyetten de başka bir benzerlik beklenmezdi” diye yazdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kâbil Havalimanı’nın güvenliğinin Türkiye tarafından sağlanması konusunda açıklama yaparken “Bu arada Taliban’ın bazı rahatsızlıkları söz konusu. Taliban’la da bu süreci görüşmek suretiyle nasıl ki Amerika ile bazı görüşmeleri Taliban yaptıysa herhalde Taliban’ın Türkiye ile bu görüşmeleri çok daha rahat yapması lazım. Çünkü Türkiye onun inancıyla alakalı ters bir yanı yok. Ters bir yanı olmadığı için de onlarla bu konuları daha iyi görüşeceğimize anlaşabileceğimize ihtimal veriyorum” ifadelerini kullandı.