Bazı siyasiler ve hukukçular, Anayasa'da bir kişinin "iki kezden fazla cumhurbaşkanı seçilemeyeceği" hükmünü hatırlatıp dursa da 2014'te "parlamenter sisteme" ve 2018 ve 2023 yıllarında ise "başkanlık sistemi"ne göre halk oyuyla tam üç kez cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan Rusya lideri Vladimir Putin gibi ömür boyu Cumhurbaşkanı olmak istiyor...Bu isteğini saklamıyor, gizlemiyor, açıkça beyan ediyor...

Erdoğan'ın 2025 gündemindeki en önemli maddeyse ABD Başkanı Donald Trump'ı ikna edip 2000+ Amerikan askerinin Suriye'den çekilmesini sağlamak...Bu ivedilikle sağlanabilirse Türk Silahlı Kuvvetleri Suriye'deki PKK Terör Örgütü uzantılarını tamamen yok etmek için düğmeye basacak...

2023 Cumhurbaşkanı seçimleri öncesinde 2022'de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında Erdoğan'ın üçüncü dönem adaylığına karşı bir tutum içinde olmayacakları mesajını vererek, "Net, aday olmak istiyorsa buyursun gelsin" sözleriyle bu konudaki tartışmayı bir kez daha gündeme getirmişti...

3 Eylül 2024'te CHP Genel Başkanı Özgür Özel Erdoğan'ın dördüncü kez Cumhurbaşkanı adaylığına onay veren açıklamalar yaptı...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, erken seçim tartışmalarına ilişkin olarak, 'Erdoğan'ın aday olmasını ve onu yenerek bu sürecin tamamlanmasını Türkiye demokrasisi açısından sağlıklı görüyorum,' dedi.

Ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Halk TV’de yayınlanan "Yeni Bir Sabah" programına Salı günü konuk olarak, İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın aday olduğu bir erken seçimden çekinmediklerini belirten Özel, "Erdoğan'ın aday olmasını ve onu yenerek bu sürecin tamamlanmasını CHP ve Türkiye demokrasisi açısından sağlıklı görüyorum," dedi.

"Bugün Türkiye'de seçimlerin olmasının iki yolu var," diyen Özel, şunları kaydetti: "Meclis, 360 milletvekili ile seçimleri yenilerse Erdoğan'ın son bir kez aday olma hakkı var. Görev süresi beş yıl. Seçimleri yenileyeceğiz. Bizim kimseden korkumuz yok." "2026'nın baharında ya da gelecek yıl kasımda sandığa koyalım. Bizim Erdoğan'ı yenmemiz, yeni bir kalkınma sürecini başlatmamız lazım."

CHP'nin parlamenter sisteme dönüş hedefine de değinen Özel, "Yıllardır edilen bir yeminin birkaç yıldır ettirilmemesi ayıp. 'Ülkeyi bölmeye çalışanlara karşı kılıcımız keskindir,' diyorlar. Bu yemini edenler arasında kaçıp da etmeyenler varsa onları tutup atacaksın oradan. Bu tartışmalarla yoksulluğu örtmeye çalışıyorlar. İnsanlar geçinemiyor," ifadelerini kullandı.

"Geçen seneden bugüne fiyatlar yüzde 90 mı arttı, yüzde 50 mi arttı? Bu aradaki 40 ne oluyor? Emeklilerden çalınan para. Türkiye'nin üzerinde durması gereken konu bu. İnsanlardan bu yöntemle para çalıyorlar," diye ekledi.

Anayasa tartışmaları

"Türkiye'nin bir mutabakata ihtiyacı var," diyen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'nin yüzde 70'i yönetim sisteminden memnun değil. Ama Anayasa'ya ihtiyaç var mı? Bence var. Aslında yeni bir Anayasa'yı hepimiz Erdoğan'dan daha çok istiyoruz."

"Ama Erdoğan, yeni bir Anayasa'nın yapılmasının koşullarını ortadan kaldırdı. Önce mevcut Anayasa'ya tam uyulması gerekir. Bu çok kolay bir laf ancak Erdoğan için çok zor," ifadelerini kullandı.

2014, 2018 VE 2023 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ

2014'te Erdoğan 21.000.143, CHP & MHP adayı Ekmeleddin İhsanoğlu 15.587.720, HDP adayı Selahattin Demirtaş 3.958.048 oy almıştı...

2018'de AK PARTİ ve MHP öncülüğündeki CUMHUR İTTİFAKI adayı Erdoğan 26.330.823, CHP öncülüğündeki MİLLET İTTİFAKI adayı Muharrem İnce 15.340.321, HDP adayı Selahattin Demirtaş 4.205.794 , İyi Parti adayı Meral Akşener 3.649.030 oy almıştı...

2023'te AK PARTİ ve MHP öncülüğündeki CUMHUR İTTİFAKI adayı Erdoğan 27.834.589, CHP öncülüğündeki Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu 25.504.724 oy almıştı...

2014'te Ekmeleddin İhsanoğlu %38,44 , 2018'de Muharrem İnce %30,64 ve 2023'te Kılıçdaroğlu %47,82 oranında oy almıştı...

"CHP KURULTAYINDA ŞAİBE VAR İDDİASI"NI CUMHURBAŞKANI NASIL DİLE GETİRDİ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, birçok kez, CHP lideri Özel'e hedef aldığı konuşmalarında "şaibeli bir şekilde seçildiğini" iddia etmiş, kurultayın "şabieli" olduğunu öne sürmüştü. Erdoğan, Manisa’daki konuşmasında CHP’de seçimlerin ardından gelen yönetim değişimine işaret ederek “Şaibeli bir kurultayla Bay Kemal’i partiden tehcir ettiler” demişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:" Seçimlerin faturasını Bay Kemal’e çıkartıp şaibeli bir kurultayla kendisini tehcir ettiler. Şimdi ne kapısını çalan var ne fikirlerini merak eden var"

"Boş gündemlerle kendimizi meşgul edemeyiz"

Konuşmasında ana muhalefet partisi başta olmak üzere muhalefet partilerini eleştiren Erdoğan, "Bölgemizde bunca gerilim, çatışma, savaş yaşanırken, coğrafyamız yeni krizlere yeni istikrarsızlıklara gebeyken, 2. Dünya savaşı sonrası kurulan sistem yeni baştan şekillenirken, hasılı ülkemizi ve geleceğimizi doğrudan etkileyen kritik gelişmeler vuku bulurken biz boş işlerle boş gündemlerle kendimizi meşgul edemeyiz. Hedeflerimize ulaşmak için daha çok çalışmamız gerekiyor. Türkiye Yüzyılını inşa etmek içi daha çok ter dökmeliyiz. Evlatlarımıza daha müreffeh, güçlü ve itibarlı bir ülke bırakmak istiyorsak, tüm kapasitemizi kullanmalı, gereksiz tartışmalarla vakit kaybetmemeli, bir saniyemizi bile boşa harcamamalıyız." dedi.

"Muhalefeti utanarak izliyoruz"

"Muhalefetin iş bilmezliği bizim referansımız olamaz" diyen Erdoğan, "Muhalefetin tembelliği bizim bahanemiz olamaz, muhalefetin beceriksizliğine bakarak rehavete kapılamayız. Onların sorun çözmek milletin dertlerine derman olmak gibi bir kaygılarının olmadığının hepimiz zaten farkındayız. Bırakın dünyayı ülkemizde ne olduğunu bile takip etmiyorlar. Gazze’de 471 gün sonra ateşkes sağlanmış, Suriye’de 13,5 yıl süren zulüm sona ermiş, Avrupa’da ırkçı partiler hükümet devirecek seviyeye gelmiş. Ticaretten teknolojiye dünyada büyük devrimler yaşanıyormuş, bunların ve diğer hadiselerin hiçbiri umurlarında değil. Gelişmelere dair en ufak bir fikirleri yok. Varsa yoksa kendi çıkarları, kendi ikballeri, kendi gelecek planları. Kavgayı, gürültüyü, artık kendi seçmenlerini bile bıktıran güç mücadelelerini burada saymaya gerek dahi duymuyorum. Onlara kimi zaman hayıflanarak, kimi zaman acıyarak ama çoğu zaman ülkemizin muhalefeti adına utanarak izliyoruz. 2-3 sene önce eski genel başkanlarını yere göğe sığdıramıyorlardı. Gandhi Kemal, Gençlerin demokrat amcası diyerek pohpohluyorlar, övgü yağmuruna tutuyorlardı ama ne olduysa Türkiye’yi kurtaracak adam dedikleri Bay Kemal’i bir günde istenmeyen adam ilan ettiler. 14-28 Mayıs seçimlerindeki hezimetin bütün faturasını Bay Kemal’e çıkarıp şaibeli bir kongreyle gönderdiler. Birkaç ay öncesine kadar 85 milyonu yönetmeye layık gördükleri adamı CHP’ye layık görmediler. Şimdi ne kapısını çalan var ne fikirlerini merak eden var. Burada bir gerçeği de ikrar etmek durumundayım. Biz de yıllarca bu zatın ülkemiz siyasetine zarar verdiğini, siyaset kurumunun itibarine gölge düşürdüğünü sürekli vurguladık. Bundan sonra soru işaretleriyle dolu bir kongreyle de olsa CHP’nin başından gönderilmesini biz de ilk etapta müspet karşıladık. Türkiye’nin bir nebze olsun rahatlayacağına, siyasetin özlenen düzeleme oturacağına inandık. Bu amaçla Yeni Genel Başkana bir şans tanıdık. Bundan da muradımız kutuplaşmayı azaltmak, CHP’nin normalleşmesine katkı sağlamaktı. En azından diyalog kurabileceğimiz ortak bir zemini inşa etmeye çalıştık. Ancak gerilimden beslenen ana muhalefet içindeki vesayet odakları buna tahammül edemedi. Bu rahatsızlıklarını da her fırsatta söylediler. CHP’nin normalleşmesine fırsat vermediler. Eskisinden daha büyük bir savrulma yaşadılar. Ana Muhalefet Partisinin, DHKPC’li teröristlerce şehit edilen cumhuriyet savcımızın ismini taşıyan adalet sarayının önünde elinde asker polis kanı olan marjinal sol örgütlerin polise saldırdığını görüyoruz. Öyle hakaretler, kelimeler, tehdit dolu cümleler kullanıyorlar ki karşılarındaki kitlenin yüzü dahi kızarmıyor. Gazeteci ve siyasetçi kılıklı kişilerin sahnelediği 3. Sınıf tiyatroları burada saymıyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar adaletin tecellisine engel olamayacaklar. Burada gülsek mi ağlasak mı henüz tam kestiremediğimi şu trajikomik durumu da söylemek isterim. Adliye önünde polise karşı attıkları slogan, 1971 yılında Ziraat Bankasını soya sol bir terör örgütüne ait. Hani derler ya cuk oturmuş diye bunların durumu da tam böyle. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Tıpkı kırmızı kart gibi bu sloganlarının da CHP’ye çok yakıştığını samimiyetle ifade ediyor, Sayın Özel ve Şürekâsını tebrik ediyorum. Neresinden tutsanız elimizde kalan bir CHP buluyoruz. Ne diyelim, belki de böylesi hayırlıdır. Bu ülkenin insanları CHP’ye bakarak bedavadan siyasi komedi izleme hakkına saygı da duymak lazım. Demokrasilerde muhalefetin an az iktidar kadar önemli olduğuna inanan bir siyasetçi olarak bu iç karartıcı tablodan ülkemiz siyaseti adına üzüntü duyuyoruz. Bir umut kırıntısıyla bu partiye ve yöneticilerine bakarak iç geçiren CHP seçmenine bir kez daha Allah sabır versin diyorum." şeklinde konuştu.

Erdoğan uçaktaki açıklamasında ne demişti?

Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan ise, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “şaibe yok” diyemediğini savunarak, Özel’in seçildiği kurultayla ilgili “kötü kokular var” görüşünü dile getirdi.

Erdoğan yurt dışından dönüşünde uçakta geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada, yaşananların CHP’nin yeni yönetimi ile eski yönetimi arasındaki kavganın yansımaları olduğunu savundu.

“Konu yargıya da intikal etti. İddiaların yargı tarafından araştırılması sonucu, birçok gerçeğin ortaya çıkması muhtemel. Görüyorsunuz partinin bir önceki Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da “şaibe yoktur” diyemiyor. Sadece mevcut CHP yönetiminin açıklama yapması gerektiğini söylüyor. Bakalım oradaki kötü kokular nasıl bir çukurdan geliyor?” demişti.

KEMAL KILIÇDAROĞLU NE DEDİ?

CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise 7 Şubat'ta KRT televizyonunda katıldığı programda soru üzerine, kurultayla ilgili parti yönetiminin "açık ve net bir açıklama yapması gerektiğini" vurguladı.

Kılıçdaroğlu, "Yapmıyorsanız, sükut ikrardan gelir, o zaman başka bir şey var demektir burada. Bir şey varsa, kesinlikle partinin kirlilikten arınması gerekir," dedi.

Eski genel başkan, Şaibe şüphesi olup olmadığı sorusuna ise "Benim elimde bir şey yok" yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu da Erdoğan'ın bu sözleri üzerine Özel'e çağrı yapmıştı:

"Erdoğan, bildiğim kadarıyla 4 veya 5 kez 'şaibeli kurultay' dedi. Bu kurultayda genel başkan adaylarından birisi de bendim. Bu konuda partinin yetkili organlarının veya Sayın Genel Başkan’ın çıkıp çok açık bir açıklama yapması lazım. ‘Sen kim oluyorsun da CHP’nin kurultayına şaibeli kurultay dersin' denmesi lazım. Ben, bu sorunun aslında doğrudan muhatabı değilim. Doğrudan muhatabı aslında partinin Sayın Genel Başkanı. 5 kez söylenir ve ses çıkarılmazsa, o zaman pek çok soru işareti sıradan vatandaşın bile hafızasında yer alır. Bu doğru değil. Erdoğan’ın sürekli tekrar etmesinin de bir şeyi var, niye tekrar ediyor, yanıt mı almak istiyor acaba? Partinin genel başkanları dahil arkadaşların açık ve net yanıt vermeleri lazım."

CHP GENEL BAŞKANI NE DEDİ?

Özel ise Kılıçdaroğlu'nun ve Erdoğan'ın sözleri üzerine, “14 yıldır sayın Erdoğan bundan önceki kurultayımıza da olmadık şeyler söylüyordu. Bir gün cevap verdik mi, Kemal Bey bir gün cevap verdi mi? Buna cevap mı verilir?” demişti.

CHP lideri Özgür Özel “kurultay” tartışmasına tepki gösterdi: “Kirli ellerini partimize uzatıyorlar”

Ana muhalefet partisi CHP, Mayıs 2023’teki Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ni o dönemki genel başkan ve cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaybetmesinin ardından yaşadığı “değişim” sürecinden sonra bugünlerde “şaibe” iddialarıyla gündemde.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Ocak 2024’ten beri 4-6 Kasım 2023’teki kurultay hakkında soruşturma açıldığını açıklamasıyla birlikte tartışma büyüyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel kurultay tartışmasına ilişkin “Partimiz çirkin bir saldırı altında” dedi.

Özgür Özel, CHP 38. Olağan Kurultayı’nda genel başkan seçimini kazanmasıyla ilgili, aralarında Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun olduğu “değişim” talebindeki CHP’liler aleyhine gündeme gelen iddialara tepki gösterdi.

Özgür Özel Pazar günü Manisa’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bakalım oradaki kötü kokular nasıl bir çukurdan geliyor?” sözlerine yanıt vererek, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bu kadar şeffaf, bu kadar açık, yarışmacı ama birbirine saygılı herkesin gözünün önünde olmuş kurultayımıza kendilerince kara çalmak için o kendi kirli ellerini partimize uzatmaya çalışıyorlar” dedi.

Tüm seçmenlere CHP’ye üye olarak destek olmaları çağrısını yineleyen Özel, “Biz sırtımızı Recep Tayyip Erdoğan'ın kavgacı siyasetine dönüyoruz. Yüzümüzü emekliye, esnafa, çiftçiye, memura, işsize ve gençlere dönüyoruz” diyerek CHP’nin kavgaya çekilmek istendiğini savundu.

“Erdoğan ve ekibi karayı bize bulaştırıyor”

Gelecek seçimi kazanmak için çalışmakta kararlı olduklarını vurgulayan Özgür Özel, kurultay hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmasında “tanık” CHP’liler yanı sıra Lütfü Savaş’ın dava açmasına değindi.

Özgür Özel soruşturmada kanıt ve şahit olmadığını ve “gizli tanık icat edilmeye çalışıldığını” savundu.

“Bir tane somut bir şey ortada yok. Ama Tayyip Erdoğan bana üç ayda bir ‘Efendim şaibeli kurultay, cevap ver…’ Sustuk, vermedik, vermedik. Çünkü bizi o septik çukuruna çekmeye çalışıyor. Bizi oraya çekip o tartışmalarla değersizleştirmeye çalışıyor.” dedi.

Özel, “Bu oyuna gelmeyiz. CHP’liler kendilerini bilirler. Bütün Türkiye onları bilir. CHP dürüstlüğün, namusluluğun, hesap verilebilirliğin ve şeffaflığın partisidir. Verilmeyecek en ufak bir hesabımız, Tayyip Erdoğan’ın çirkeflikleriyle, elindeki karayla bizi çekmeye çalıştığı çukurla, o kirli çukurla hiçbirimizin işi yoktur. ‘Yok benim işim var, Tayyip Erdoğan’ın peşine gideceğim’ diyenler onun yanına gidebilirler.” ifadelerini kullandı.

BAŞSAVCILIK NE DEDİ?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'şaibe' iddiaları sonrasında CHP'nin 2023 kurultayı için inceleme başlattı. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tanık sıfatıyla ifadeye çağrıldı ancak Kılıçdaroğlu'nun ifade vermeye gitmeyeceği öğrenildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP'de 4-5 Kasım 2023'te gerçekleşen 38. Olağan Kurultayı hakkında inceleme başlattı.

Başsavcılık'tan açıklama

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, "Ankara’da gerçekleşen Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayında ‘kurultay günü para karşılı oy kullandırıldığı” şeklinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan ihbar üzerine yetkisizlik kararıyla evrakın yetki itibariyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmesini müteakip Başsavcılığımızca 2024 yılı Ocak ayında soruşturma başlatılmıştır. Soruşturmaya konu olayla ilgili basın organlarında ve sosyal medyada yapmış oldukları açıklamaları nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu ve Akif Hamzaçebi tanık sıfatıyla ifadeye çağrılmıştır. Soruşturmaya titizlikle devam edilmektedir" ifadelerine yer verildi.

KILIÇDAROĞLU'NUN AVUKATI NE DEDİ?

Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik, "Ocak 2024 itibarıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında başlatılmış durumda ve yürüyen bir soruşturma var. Bu kapsamda Genel Başkanımızın özel bir bilgisi yoktur, savcılığa gelmeyecektir ve ifade vermeyecektir" dedi.

Konuya ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı ile görüşmesinin ardından açıklamalarda bulunan Çelik, iddialara yönelik dilekçelerini sunduklarını söyledi. Kılıçdaroğlu'nu ilgilendiren bir durumun olmadığını söyleyen Çelik, "Genel Başkanımızın herhangi bir şekilde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında bu özelde ifade vermeyeceğini söyledik. Çünkü Genel Başkanımızı ilgilendiren bir durum değildi" ifadelerini kullandı.

Çelik, Kılıçdaroğlu'nun katıldığı bir televizyon programında kurultaya ilişkin ortaya atılan iddialar için CHP'den bir açıklama yapılmadığını ifade ettiğini belirterek, "Genel Başkanımız açıklama yapılmasının doğru olacağını, CHP'nin şaibe ile anılmaması gerektiğini, özel bir bilgisinin bulunmadığını ifade etmişti" diye konuştu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının açıklamasına atıfta bulunan Çelik, özetle şöyle söyledi:

"Kurultaydan hemen sonra şu anki Bursa İl Başkanı'nın yapmış olduğu şikayet üzerine Bursa'da bir soruşturma başlatıldığını, sonrasında yetki nedeniyle dosyanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına Ocak 2024 tarihi itibarıyla gönderildiğini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ifade etti. Ocak 2024 itibarıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında başlatılmış durumda ve yürüyen bir soruşturma var. Sayın Genel Başkanımızın açıklamasına bağlı olmaksızın yapılan bir açıklama bu. Bu kapsamda, Genel Başkanımızın özel bir bilgisi yoktur, savcılığa gelmeyecektir ve ifade vermeyecektir. "

LÜTFÜ SAVAŞ NE DEDİ?

Eski AK Parti’li olan CHP’li Savaş’ın İBB’yi hedef aldığı dilekçesi gündemde

En son eski CHP Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, CHP 38. Olağan Kurultayı'nın iptali için Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtığını Cumartesi günü avukatı aracılığıyla duyurdu.

Eski AK Parti’li olan Savaş avukatı Onur Yusuf Üregen aracılığıyla verdiği dava dilekçesinde, “Dava konusu kurultaya irade fesadı karıştırarak parti yönetimine gelmiş olan CHP Merkez Yönetim Kurulu, Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu, açmış olduğumuz dava sürecinde delegeler ve diğer parti üyeleri üzerinde her türlü hukuksuzluğu yaparak baskı oluşturmaya çalışacağından öncelikle mevcut CHP Merkez Yönetim Kurulu, Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu’nun derhal verilecek tedbir kararı ile görevden uzaklaştırılmasını talep ediyoruz” dedi.

CHP İÇİNDE KIYASIYA BİR İÇ SAVAŞ GÖRÜNTÜSÜ VAR

Süreç, bazı eski CHP’lilerce sosyal medyada Özgür Özel’in kazandığı 4-6 Kasım 2023’teki kurultay sonucu aleyhine ilk günlerde delegelere para verildiği iddialarını öne sürmesiyle fiilen başlamadı.

O günlerde iddia sahiplerince yargıya başvurulmadı veya herhangi bir video gibi kanıt sunulmadı.

CHP yönetimi aleyhine “şaibeli kurultay” iddiası süreci, aylar sonra Cumhurbaşkanı ve AK Parti Lideri Erdoğan’ın 1 Şubat günü Manisa’daki konuşmasıyla başladı.

Ardından Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın “şaibe” iddiasına ilişkin Özel yönetimince açıklama yapılmasını 7 Şubat’ta katıldığı canlı yayında talep etti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 4-6 Kasım 2023 tarihlerindeki kurultay hakkında “şaibe” iddiası nedeniyle Ocak 2024’ten beri soruşturma yürütüldüğünü 10 Şubat günü duyurdu.

Oysa soruşturma, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na “şaibe” iddiasıyla kendisine “iftira” atıldığı gerekçesiyle CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın suç duyurusunda bulunmasıyla açılmıştı.

O dönemde Yeşiltaş, 20 Kasım 2023’te savcılığa başvurduğunu açıklayarak, kendisiyle ilgili kurultayda Bursa delegelerince kullanılacak oylar üzerine pazarlık yaptığını iddia ettiği için CHP’nin eski Muş Gençlik Kolları Başkanı Erkan Çakır’dan şikayetçi olduğunu duyurdu.

Suçlamalar Bursa’dayken “iftira”, “hakaret” gerekçeli suç duyurusuyken; Ankara’da ise “şaibeli kurultay” konusuna dönüştü.

Ankara Cumhuriyet Savcılığı, CHP’nin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ise “tanık” olma davetinde bulundu.